/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 151.
    +1
    Sen daha liseye girmemişken üniversitede tarih okuyordum ben
    http://www.incisozluk.com.tr/e/118963937/

    lozan'da(1923) çözülemeyen musul sorunu 1925'de ingilterenin yandaşı olan milletler cemiyetine açıkça Türklerin yaşadığı mısak-ı milli sınırlarından taviz verilmeyeceği net olarak açıklanmıştır. Bunun üzerine ne hikmetse hilafetin kaldırılmasından sonra 1.5 sene isyan etmek aklına gelmeyen şeyh sait isyan etmeye kalkmıtır. Mısak-ı milli'yi dünyaya kabul ettirmemizin en önemli gerekçesi çizdiğimiz bölgelerin Türk Hükümetini meşru görmesidir. Peki 1926'da(şeyh sait isyanından 1 yıl sonra bile değil) Ankara anlaşmasında milletler cemiyetinin en büyük kozu ne olmuştur biliyor musun? Bölge halkının Türkleri istemediği düşüncesi. Peki bunu nasıl dellillendirdiler onu biliyor musun? Çünkü ellerine çok güzel bir koz geçmişti. (bkz: şeyh sait) Türk hükümeti şeyh sait'ten sonra zorlasaydı. Topraklarını korumaya çalışan bir devlet olmaktan çıkıp işgalci bir devlet şeklinde görünecekti.

    edit: Ha Musul ilk başta neden gitti diye soruyorsan onun içinde Mondros'a bakacaksın. Mondros'la ilgili düzgün bir kaynak bulamazsan Ali ihsan Sabis'i araştır. Mondros zamanı bu adamın Musul'da emrinde bir ordu vardı. Savaşsaydı Musul hiç elinden çıkmazdı.

    Nutuktan;
    aii ihsan paşa'nın malta'da iken kurtulması için ferit paşa'ya mektuplar yazdığını ve ingiliz mandasını kabul etmek için kendi karşısında saatlerce açıktan açığa konuşmalar ve tartışmalar yaptığını söyledi. ali ihsan paşa'nın davranışlarına bakarak, bu sözleri dikkat çekici buldum.." astlardan gelen bazı evrakı cepheye, cepheden geleni astlara olduğu gibi göndererek karşılıklı güven duygularmı sarsma şeklindeki davranışlan da ayrıca dikkati çekmektedir. söz gelişi : şeyhelvan dağının düşman eline geçişi ile ilgili yazışmaların olduğu gibi 2 nci kolordu'ya, 5 inci kolordu'dan yazılan bazı raporların da aynen cepheye yazılması gibi. buna rağmen, söz konusu olayın sorumluluğunu 5' inci kolordu komutanı'na yüklemesi ve kendisinden cepheye şikâyette bulunması âmirlik niteliği ile bağdaştırılamaz, tevhid-i efkâr gazetesinde yayınlattığı hâtıraları arasında, ateşkes anlaşması tarihinden bir gün önce, musul güneyinde, şarkat'ta esir olan dicle grubunun esirlik sebebini yalnız o zaman grup komutanı olan (şimdi doğu cephesi nde tümen komutanı imiş) yarbay ismail hakkı bey'in üzerine atması da bu karakterinin delilidir. dicle grubu 7, 9, 43, 18 ve 22 nci alaylarla avcı alayından oluşmuştur. bunlardan başka ayrıca 5' inci tümen'den 13 ve 14' üncû alaylar da parça parça esir verildi. ateşkes anlaşması'ndan bir gün önce 13.000 kişinin esir verilmesi, 50 kadar topun kaybı, gerçekte kendisinin şartlara ve duruma uygun olmayarak verdiği bir emir yüzündendir. işte bu durum musul ilinin kaybedilmesine yol açtı, halbuki, ateşkes anlaşması yapılacağı belliydi. gruba, keyare mevziine çekilmek için direktif verilseydi, ingilizler gruba tesir etmek şöyle dursun yenemezlerdi bile. bu gruba 5' inci tûmen de katılabilirdi. ateşkes anlaşması yapıldığı zaman, esir olan sekiz piyade alayı elde bulunur ve musul da bizde kalırdı, fakat sefil bir düşünce mantığa galebe çaimıştır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster