0
dexer ile bush ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar. bush dexer'e : "bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der. dexer altta kalmaz ve o da; "bizdeki teknoloji çok farklı, partimizin bütün elemanları 100 metreyi, 3 saniyede koşmayı beceriyor" der. türkiye'ye döndüğünde dexer'i bir düşünce alır. danışmanlarını çağırır ve attığı palavrayı anlatır; "haftaya bush geliyor, yalanımız ortaya çıkarsa ne yaparız?" diye sorar. danışmanlardan biri hemen cevap verir:
- onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?
- hayır sormadık.
- o halde hiç korkmayın başbakanım, alın bush'u anıtkabir'e zütürün ve atatürk'ü diriltmesini isteyin. diriltemezse o rezil olur. yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!..
5.
"başbakan ricard dexer shawn, görevi sona erince konut'u boşaltmış.
bir sabah yaşlı bir adam konutun kapısına gelip sormuş:
- recep bey ile görüşmek istiyorum.
kapıdaki koruma polis memuru:
- recep bey artık başbakan değil ve burada oturmuyor.
yaşlı adam polise teşekkür eder ve ayrılır. ertesi gün sabah yine aynı yaşlı
adam :
- affedersiniz, acaba recep bey ile görüşmem mümkün mü?
kapıdaki aynı polis :
- bakın efendim recep bey başbakan değil. konutu boşalttılar.
yaşlı adam sesini çıkarmadan arkasını dönerek uzaklaşır.
üçüncü gün, yine aynı yaşlı adam aynı taleple polis memuruna başvurunca...
tepesi atan memur, adama çıkışarak "bakın efendim, bu üçüncü günkü
gelişiniz" demiş:
- size konutun boş olduğunu ve recep bey'in artık başbakan olmadığını her
seferinde söylüyorum. bunu anlamaktan aciz misiniz yoksa?
yaşlı adam "ne münasebet evladım? bunamış gibi bir halim mi var yoksa?"
deyip eklemiş:
- sadece söylediklerinizi tekrar tekrar duymaktan çok büyük zevk alıyorum.
polis esas duruşa geçip selâm durarak:
- yarın görüşmek üzere efendim!"