-
26.
+3Bir telefon sesi sessizliği bozdu. Pusat'ı annesi arıyordu. Vedalaşıp ayrıldık.
Ertesi sabah okula gittiğimde adeta ruh gibiydim. Ebru benle konuşmaya çalıştı ama çok zıt bir şekilde karşılık verdim.O da fazla üstelemedi. Keşke üsteleseydi.Bu beni daha çok üzüyordu ama yediremiyordum beyler. Gurur denen bir şey vardı.Ne kadar yapmak istesem de konuşamıyordum.O günün derslerine hiç kulak asmadım. Sadece ne yapsam diye düşündüm.Ege şerefsizinden önce o kıza sahip olmalıydım.Ama o kadar zordu ki.Zaten konuşmayı bırakıp terslemeye başlamıştım. Aradan 2 gün geçti.Ve o gün gelmişti.
Perşembe günü okul çıkışı antrenman için soyunma odasına gittim.Ege ile Pusat yine öylesine konuşuyordu ama Ege'de bir farklılık vardı.Çok fazla gülümsüyordu.O adamın mutlu olması bile beni üzüyordu. Soyunma odasından çıktım. Sahaya geldiğimde gözlerime inanamadım. Ebru tribündeydi.Üzücü olan tarafı tabi ki de benim için orada değildi.Ege arkamdan gelip Bugün şutlarımı kurtarmazsan sevinirim malum Ebru beni izlemeye geldi dedi. Asabi bir şekilde gülümseyerek Tabii ki dedim. Paramparça edecektim onu. Nitekim öyle de oldu. Antrenmanda hiç bir varlık gösteremedi. Antrenman çıkışında yanıma gelip Bu yaptığın şerefsizlik dedi. Güldüm. Komik mi sence, onu etkileme fırsatım vardı, sayende kaybettim dedi. Neden onu etkilemene izin vereyim dedim. Neden vermeyesin dedi.Ve yine o sessiz, manalı bakışlarımı attım. muallakce gülümseyerek Tamam dedi. Soyunma odasından çıktı.Çıkışta Pusat'ın işi olduğu için eve yalnız gidecektim. Müziğimi açtım yürümeye başladım. Alem oyuncu olmuş, sokaklar sahne. Sevdiğim bir kız vardı olmuş bir kahpe. Ne iyi söylüyordu bu adam. Sırf şarkıdan dolayı kendimi kaybetmiş ara bir sokağa girmiştim.Ve gördüğüm manzara... Sevdiğim bir kız vardı olmuş bir kahpe .Ege Ebru'mu,Cassandra'mı öpüyordu.
başlık yok! burası bom boş!