+8
ben basit bir mahalle berberiyim. 1 tane kalfa bir de çırağım var dükkanımda, ekmeğimizin peşindeyiz kimseye bi zararımız olmaz. o gün saat 16:42 sularında dükkanımın en sessiz olduğu saatlerde mahalledeki emekli öğretmen olan cumali dayı sakal traşı olmak için gelmişti. ağır ağır çıktı merdivenlerden demir korkuluklara tutunarak. selamun aleyküm deyip girdi içeri. sırada kimse olmadığı için direk cam kenarına en yakın koltuğa aldım, boğazına tuvalet kağıdı gibi olan şeyden taktım sonra örtüsünü örttüm üstüne. yeni filizlenmiş sakallarını sağ eliyle çenesine doğru okşayarak hele beni bi sakal traşı et dedi. hay hay efendim deyip sıcak suyla köpüğü ayarladım, fırça darbelerini sakalında gezdirirken kendinden geçti mest oldu cumali amca. yüzündeki rahatlık ve mutluluk ifadesinden bunu anlayabiliyordum. "bullarıda ep çamur oldu bata çıha gezeyoz bullarda" dedi. " hep bu mütaahitlerin işi adamlar sorumluluk sahibi değilki hepsi paranın peşinde... " gibi standartat berber- müşteri sohbetimiz başlamıştı kısık sesli televizyondan gelen ahaber muhabiri sesi eşliğinde..
derken içeri 9lu yaşlarda olan saçları 5 numara altında lastikli solmuş eski bir kot üstünde ise abisinin kazağı olduğu belli olan bedenine 1-2 boy büyük gelmiş bir kazak olan çocuk girdi. " abi para verir misin ?" dedi. çocuğa baktım uzun uzun çok acımıştım çokta samimi gelmişti. içimden ona para vermek geldi. tezgahın üzerindeki 4 e katlanmış 5 lira ve yanındaki 1 lirayı alıp buna uzattım. çocuk bi paraya baktı bi bana baktı. ve sadece 5 lirayı alıp gitti