0
Hilal ve yıldız motifi genellikle bütün Sasani paralarında bulunmaktaydı. Bu durum da birçok araştırmacıyı Müslüman toplumların bu sembolü Samaniler'den devraldığını düşünmeye sevk etmiştir. Sasani krallarının taca sahip olma sıraları ve sayılarını tanımlayan Habibollah Ayatollahi islamiyet'in ilk yüzyılından sonra bu sembolüm ele geçirilen iran toplumu halkı tarafından Müslüman dünyasına kullanılan bir sembol haline getirildiğini tespit etmiştir
Geç Helenistik ve ilk Roma çağlarında hilal ve yıldız sembolü genellikle Byzantium gibkerinde görülen bir semboldü. Örneğin M.S. 1. yüzyıl Byzantium paraları üstünde Artemis başı yay ve okluğu Hilal ve yıldız motifleriyle beraber bulunmaktaydı. Ay ve yıldız sembollerinin dönemin inançlarında ki etkisi 2. Filip'in Byzantium'u yaptığı işgaller sırasında Ayın bulutlar arasında işgali yarıda bırakmaları ve işgalden vazgeçmeleridir. Bunun üzerine Byzantium'lular Artemis (veya Hecate) lampadephoros (ışık getiren) heykeli inşâ edebilmek için izin almışlardır. Bu hikaye 1. Justinian döneminde yaşamış olan Miletli Hesychius'in çalışmalarından öğrenilmektedir. Bu hikayeler sözlük yazarı Suidas ve Photius tarafından korunmuş, hikayede Stephanos Byzantinos ve Eustathius tarafından yeniden anlatılmıştır.
Hecate'ye olan bağlılık Byzantium'lular tarafından önem veriler. ver kendilerinin koruduklarını düşünürlerdi bundan dolayı eski Byzantium surlarında "Hilal ve Yıldız" sembooleri bulunurdu. 2. Filip istilasından da bu şekilde korunduklarını düşünmekteydiler.
Hilal ve yıldız sembollerinin nasıl bir tanrıça sembolü olduğu belli değildir (Sadece bazılarının bellidir).Bizanslılar M.S. 4. yüzyıl olaylarından sonra şehrin amblemi olarak "Hilal ve Yıldız"'ı kabul etmelerine rağmen şehrin paralarında bu amblemin yer alması 1 yüzyıl sonra meydana gelmiştir. M.Ö. döneme ait Byzantium ve Kalkedon gibkelerinde Mitridates'in korumasında olduklarından Mitridates'in resmi ve Hilal-yıldız resmedilmektedir.
Geç Roma imparatorluğu döneminde çeşitli yerel paralarda kullanılan semboller arasında en çok "Hilal ve Yıldız" sembolleri kullanılmaktaydı. Fakat imparatorluğun her yerinde daha çok Roma gibkeleri kullanılmaktaydı.
Hilal ve yıldız sembolünün kullanımı sürpriz bir durum değildi. Hilal ve yıldızın genel diğer anlamıysa birleştirici olmasıydı. Panteondaki tanrılarla gök cisimlerini birleştiren bir özellik taşımaktaydı. Bunu da dışarıdaki vasallar ver yabancı devletlere karşı propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.
Türki Kağanlıkların paralarında Hilal ve yıldız ilk kez Taşkent yakınlarında bulunan M.S. 8. yüzyıl Göktürk paralarında görülmektedir. (Türklerde kültürel olarak etkileşimde bulundukları Sogdlar gibi bu sembolü kullanmaya bağladılar. Hilal ve yıldız Türkler arasında sık kullanılan bir sembol haline geldi.
Genel teori Osmanlılar'ın ay ve yıldızı Konstantinopolis'i fethettikten sonra kullanmaya başladıkları yönündedir. Fakat bunun kesinliğinden söz etmek güçtür. Bizans imparatorluğu'nun ve Konstantinopolis'in yükselişinden sonra "Hilal ve yıldız" sembolü sık olmamakla beraber kullanılmıştır.
Ayrıca en önemli sorunlardan biri de Konstantinopolis'in Osmanlılar tarafından ele geçirildiğinde şehrin sembolünün ne olduğuydu. Dönem paralarıyla ilgili bir araştırma 1000 yıl boyunca bölgede hüküm süren Hıristiyan liderlerin kullandığı amblemler 4 farklı haç, çift başlı kartal ve "Ay-yıldız" amblemleri Doğu imparatorlarını temsil etmekteydi. Bunlar içinde hem imparatorluğu temsil eden hem de Hıristiyanlığa vurgu yapmayan amblemlerden Hilal ve yıldız uygun bulunmuş ve Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır.
Bununla birlikte gibkeler tek delil ve kaynaklar değildir. Hilal ve yıldız sembolü Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce Mora'da, islam'la ya da Osmanlılarla hiçbir alakası olmadığı halde kullanılmıştır. Mora'daki en 1300'lü yıllarda inşâ edilmiş eski kiliselerden birinde Aziz Yuhanna Chrysostom'un elinde, üstünde Hilal ve yıldız olan bir kalkan tutarken betimlenmiştir
1453'te Konstantinopolis şehri yükselmekte olan Osmanlı imparatorluğu'na dahil olmuştu. Şehrin Eski sembollerinden olan "Haç" ve "Çift Başlı Kartal" sembollerinin şehir düştüğünden bir değeri kalmamıştı. 3. ivan çift başlı kartal sembolünü Bizans imparatorluğu'nun mirasçısı olduğu gerekçesiyle Rusya Devleti'nin sembolü olarak kullanmaya başlamıştır. Bilindiği üzere pagan uygulamaları ve sembolleri Bizans imparatorluğu'nda, 1. Theodosius iktidarından sonra yasadışı kabul edilmiş ve giderek insanlar bu Uygulamalardan uzaklaşmıştı. Julianus pagan uygulamaları yeniden sosyal hayata dahil etmeye çalışsa da başarısız oldu. Fakat kimi pagan sembolleri resmi alanda da kullanılmaya devam etti.
Osmanlı imparatorluğu, Konstantinopolis'in fethinden sonra birçok Bizans sembolünü kullanmıştır. Özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında bu sembolleri birçok alanda uygulamaya koymuştur. Bu konuda 1908'de William Ridgeway tarafından bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada Araplar ve diğer Müslüman toplumlar tarafından benimsenen bu sembolü Hz. muhafazid'in nişanı konumu taşındığını ve Osmanlı devletice kullanıldığını iddia etmektedir. Hz. muhafazid'in ölümünden 12 yıl sonra ele geçen topraklarda özellikle Mezopotamya ve iran topraklarında kullanılan bir sembol olduğundan kısa sürede kabul görmüştü.
Gerçek şu ki hilal ve yıldız Osmanlılar tarafından kullanılmadan önce islam'la ilişkilendirilmemişti. Bunu kanıtıysa Haçlılar döneminde de Rozetler ve kimi Bizans imparatorlarının gibkeleri üstünde bulunmasıdır. Türk araştırmacılar bu sembolün Bizans imparatorluğu'ndan devralındığı konusunda şüpheci olmuşlardır. Bun konudaki yazılardan biride Mehmet Fuat Köprülü tarafından hazırlanmıştır; Bu açık, ancak, kökeni ne olursa olsun, bu semboller Asya'nın çeşitli yerlerindeki Türk devletlerinde kullanılmıştır. Bundan dolayı hiçbir nedenle bu sembolün Bizans'tan Osmanlıya devredildiğini söyleyemeyiz.
Dengeleyici bir görüşte Franz Babinger tarafından ortaya konulmuştur; Mümkün olsa da kesin olmamakla birlikte 2 Mehmed fetihle birlikte şehrin sembolü olarak"Hilal ve Yıldız"'ı devralmıştır. Orhan Gazi döneminde kullanılan kan kırmızı bayrak üzerine sadece ay (hilal) figürü bu sembolün daha öncede Osmanlılar tarafından kullanıldığını göstermekteydi. Fakat Bizans ve Sasani gibkerinde ve sembollerinde kullanılan yıldızın ekgibliği konusu düşünülürse. Mehmed'in bayrağı bir yenilik olarak düşünülebilinir. Asya'daki göçebe Türk boylarıysa genellikle yarım ay sembolünü kullanmış "Hilal ve Yıldız" birlikte sadece son dönemlerde rastlanmıştır. Şehrin fethedilmesi eski Türk ve Bizans sembollerinin birleştirilmesi için güzel bir neden olmuştur.
Sonuç olarak Hıristiyan göçmenler, Müslüman toplum, Yunan nüfusu ve Türk toplumuna uygun bir sembol bulunmuş ve Bizans imparatorluk mirasına da sahip çıkılmıştır.
Tümünü Göster