/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 26.
    +1
    Annemarie Schimmel de, "Tanrı'nın Yeryüzündeki işaretleri" adlı eserinde Fatma'nın Eli'nin önemine dikkat çekiyor:

    "Parlak gümüş ya da altın mücevherler üzerine kazınan ya da kırmızı boyayla çizilen, bazen de evi koruması için duvara çizilen 'Fatma'nın Eli', islam dünyasında en sevilen muskalardan birine kaynak olmuştur. Bu el, genellikle Sufilerin kullandıkları asa ya da değneklerin baş tarafını oluşturur. Ayrıca Ali ya da 12 imam'ın isimleri, bazen metal bir 'Fatma'nın Eli'nin üzerine kazınır".[4]

    Anadolu'nun pek çok yerinde Fatma'nın Eliyle ilgili inançlar mevcut. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Prof. Dr. Beyza Bilgin, halk arasında genellikle kolye olarak kullanılan Fatma'nın Eli'ndeki 5 parmağın, sülalenin 5 üyesi, Hz. muhafazid, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i sembolize ettiğini belirtiyor. "Annem fırına yemek koyarken dahi 'Benim elim değil, Fatma'nın eli koyuyor' derdi. ilaçla geçmeyen ya da ilaca gerek olmayan hastalıkların, Fatma'nın Eli'yle dokunulduğunda, dua okunduğunda iyileşeceğine inanılır" sözleriyse bu inancın ne kadar hayatın içinde olduğunu kanıtlıyor. Prof. Bilgin, Hz. Fatma'nın Hz. muhafazid'in kızı olduğu ve bilgileri ilk elden öğrendiği için önemli olduğunun da altını çiziyor.[4]

    Sinema ve Popüler Kültür

    Karımı Nasıl Parçaladım (Picking Up The Pieces)

    Filmin konusu: ex (Woody Allen) bir Yahudi kasaptır. Uzmanlığı Yahudilik'te haram olmayan etlerdir. Karısı Candy (Sharon Stone) ne yazık ki pek sadık bir eş değildir. Tex onu iş üstünde yakalayınca cinnet geçirip öldürür. Suçu gizlemek için Candy'nin güzel bedenini parçalara ayırarak Mekgiba'da çöle gömer. Fakat talihsiz kadının kegib eli ortaya çıkar ve ona dokunan kör bir kadının tekrar görmesine yol açar. Bunun üzerine Candy'nin eli 'Bakire Meryem'in Eli' olarak ün yapar. Kilisenin gözden düşmüş rahibinin tüm itirazlarına rağmen kasabanın belediye başkanını fırsatı değerlendirmek isteyince ortalık birbirine girer. Böylece aralarında mûcizeyi görmek isteyenler, televizyoncular ve tövbekar hayat kadınlarının da bulunduğu bir kitlenin 'el'in peşine düşmeleri sonucu kasaba adeta bir sirke döner.

    Dabbe 3: Bir Cin Vakası

    Filmin konusu: Film Konusu: Ceyda T, yaşdıbını Ankara’da sürdüren sıradan bir annedir. Eşi Sinan ve kızları Burcu’ya fiziksel dünyada olmayan bir mahlukat musallat olur. Nereden çıktığı belli olmayan bu cin, bedensiz bir varlıktır ve aileye olan şiddetli saldırıları durmak bilmez. Ankara GATA Tıp Fakültesi’ne müracaat eden ailenin evlerine video kayıt sistemi kurularak, evin takip altına alınmasına karar verilir. Herkes ailenin aklını yitirdiğinden şüpheleniyorken kamera kayıtları gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

    Yönetmen Hasan Karacadağ'ın 'Dabbe' serisinin son filmi 'Dabbe-Bir Cin Vakası' filmi vizyona girdiği ilk hafta 140000 kişi tarafından izlendi. Türk korku sinemasının başarılı örneklerinden olan film; izleyenlerde şok etkisi yaratıyor ve nazar boncuğunun tehlikeli bir tılsım olduğunu savunuyor. Çoğu kültürlerde ve dinlerde, kötülüklerden korunmak için güçlü bir tılsım olarak kabul edilen nazar boncuğu, Türkiye'de de 'kem gözlere' karşı korunmak için kullanılıyor.

    Karacadağ ise 'Dabbe-Bir Cin Vakası'nın izleyicide yarattığı şoku anlamak için öncelikle inanç sistemini sorgulamak gerektiğine inanıyor. Yönetmen şöyle konuşuyor: "Nazar ve büyü islamiyet'e göre haktır. Bilim de artık bunu kabul etmiştir. Pgitakinezi denilen; bakışlardan yayılan zararlı elektromanyetik dalgaların insan ve hayvanlar üstünde etkili olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır. Kimi hayvanların; gözleriyle avlarını hipnoz ederek zayıflattığı, ardından saldırıya geçtiği net olarak gözlemlenmiştir. Aynı durum insanlar için de geçerlidir. Hz. muhafazid de hadislerinde hem insanların, hem de cinlerin nazar değdirebildiklerini söylüyor. Fakat bunu önlemek için vücuda takılan herhangi bir nesne ve tılsımın işi daha da kötüleştireceğini yine hadislerinde anlatıyor." Eski Mısır ve Babil'de 'nazar'a inanıldığını anlatan Hasan Karacadağ; özellikle o dönemlerdeki yazıtlarda, nazar boncuğunun simgesi 'tek göz'ün şeytanla ilgili olduğunu belirtti. Babil'de insanların tapındığı 5'ler tanrısı Hamsa'nın (Fatıma'nın eli olarak bilinir) da nazar boncuğunun çıkış noktası olduğunu söyleyen Karacadağ şu tespitte bulundu: "Nazar boncuğundaki tek göz; cini yani şeytanın bakışını temsil etmektedir. Bu durumda nazar boncuğunu koruma amaçlı takan herkes şeytan ve cinlerle anlaşma yapmıştır diyebiliriz." Yönetmen nazar boncuğu takanları da şöyle uyardı: "Nazar boncuğu takanların bir an önce onlardan kurtulması ve yok etmesi gerekmektedir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster