0
Önbilgi: Bu yazıda hem Hıristiyan hem de islam kaynaklarından yararlanılmıştır.
“Beyaz Atlı Çıplak Adam”, bir illuminati organizasyonu olan CFR (Council on Foreign Relations/Dış ilişkiler Konseyi)’nin amblemidir.[1] CFR, Gizli Dünya Devleti’nin en önemli organlarından biridir ve Yuvarlak Masa teorisine göre şekillendirilmiş organizasyonların eskilerindendir. Yuvarlak Masa teorisi ise Illuminati şebekesinin dünyayı tek merkezden yönetmek amacıyla geliştirdiği bir teoridir. Illuminati şebekesi ise Tapınak Şövalyeleri’nin Ortaçağda ortaya çıkardıkları bir tür siyonizm hareketidir. Gizli Dünya Devleti’nde önemli etkinliği olan Yahudi kökenli Rockefeller ailesinin bir ferdi olan David Rockefeller, CFR’nin onursal başkanı olarak kabul edilmektedir.[2]
Merak uyandıran bu amblemin korkunç manasını anlayabilmek için incil’den Yuhanna tarafından yazılan Vahiy 6. babı okumamız gerekiyor. Bu bölümde, kana susamış, korkunç "Mahşerin Dört Atlısı"ndan ilkinin, beyaz atlı bu binici olduğunu fark ediyoruz: [1]
“Sonra Kuzu’nun 7 mühürden birini açtığını gördüm. O anda 4 yaratıktan birinin, gök gürültüsüne benzer bir sesle, “Gel!” dediğini işittim. Bakınca beyaz bir at gördüm. Binicisinin yayı vardı. Kendisine bir taç verildi ve galip gelen biri olarak zafer kazanmaya çıktı.” (Vahiy 6:1-2) [3]
"Gökteki Kuzu", mühürlerden birini açtığı zaman, Yuhanna’nın gök gürültüsünün sesini hemen o anda işittiği andır. Ve dört yaratıktan biri şöyle der: “Gel”. Bu feryada karşılık olarak ortaya “beyaz bir at” çıkar ve yeryüzü üzerine yargılar gelmeye başlar. insanlar, kendi isteklerini yerine getirdiklerini düşünürler, ama Rab, insanların tüm yaptıklarının arkasında bulunur, ve hiç kimse Rabb’in arkasında değildir.
ilk dört mührün açılışındaki “Gel ve gör” ifadesinde genellikle fark edilen, “ve gör” sözcükleri, orijinal metinde yer almazlar. “Gel ve gör” sözleri, Yuhanna’ya yapılan bir çağrıyı ifade eder. Ama elçiye yapılacak bir çağrıya bir gök gürültüsünün eşlik etmesi çok küçük bir olasılıktır. “Gel” sözcüğü, atlara ve binicilere yapılan bir çağrı olabilir ve bu açıdan birbirleri ile oldukça tutarlıdırlar.[4]
incil’in bu bölümde tarif ettiği atlılar, halk arasında “mahşerin dört atlısı” olarak bilinir; ancak insanlarımızın çoğu bunların ne anlama geldiği konusunda hiçbir fikre sahip değildir. Aslında burada sıralanan atlar ve binicileri son yedi yıllık zaman sürecinde Deccal’in yapacakları ve bunun getireceği sonuçları özetler. incil’e göre bu atlar, binicileri ve temsil ettikleri şeyler şunlardır: [5]
Atın Rengi Atların Simgesi Binici Güç Binici simgesi
Beyaz Kutsallık. Ölüm. Savaşır ve yener. isa’nın kral olarak hazır bulunuşu
Kırmızı / Kızıl Dökülen kanların rengi Savaş. Savaş getirir. Savaşlar ve çatışmalar.
Siyah Ölüme yakınlık. Açlık. Kıtlık, açlık, yoksulluk. Kıtlık, açlık, yoksulluk.
Soluk Ölümün soğuk yüzü, çürüme. Hastalık. Salgın hastalık ve can güvensizliği Ölüm, öldürülme, vakitsiz ölümler.
Bu atların koşmaya başlaması, bir zaman dilimi içinde olacaktır. Bu zaman dilimine Armagedon da dahildir. Bu, özellikle beyaz at ve binicisinin kazanacağı zaferle yakından ilgilidir. Vahiy 19. bölümde şu ifadeler bunu açıkça gösterir: "... beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçek’tir. Adaletle yargılar, savaşır." Bu sözler, "beyaz bir atın" ve "binicisinin" yapacaklarını anlatmaktadır. Bu sözlere göre, dört atlının ilki olan "beyaz at ve binicisi", Vahiy 19’da tarif edilen kişiyle aynı kişi olmaktadır. Buradaki sözlerde ise, çok daha kapsamlı bir şekilde yapacakları anlatılıyor. Buradaki anlatımlar, "Büyük Sıkıntı" ve "Armagedon"daki eylemleri anlatmaktadır.[6]
Bu ilk mühür, kilise döneminden sonra dünyanın üzerine gelecek olan ilk yargının şu özellikte bir önderden çıkacağını ima eder: kitleler arasından çıkan ve kendisine bir kral konumu verilecek olan ve bir saldırı seferine çıkacak ve bir süre için çevresindeki uluslar üzerinde karşı konulamaz bir güç ile zaferden zafere koşacak olan bir önderdir bu.[4]
Hıristiyanlığın bakış açısına göre bu beyaz atlı, büyük olasılıkla sahte isa’yı anlatmaktadır.[7] Başta tertemiz, barışçıl, son derece hoşgörülü bir karaktere bürünecektir. Böylece başarıdan başarıya ilerleyecektir. Herkes onun ak ve pak duruşuna bayılacaktır.[5] Sahte isa’ya kendisine karşı çıkan herkesi yenme otoritesi verilecektir. Sahte Isa, beyaz at üstünde dönecek olan (Vahiy 19:11-16) gerçek Mesih’in taklididir.[7] ilginçtir ki, daha sonra gerçek Mesih’in beyaz bir ata binmiş olarak geldiğini okuyoruz.[8]
Deccal, Kutsal Kitap’ta canavar niteliğinde tanıtılıyorsa da, onun korkunç yüzlü bir canavar olarak değil, akıllı çekici ve çağdaş bir insan olarak belireceği akılda tutulmalıdır. Deccal, bir insan olsa da, kökeni tümden şeytansaldır. Bazıları Deccal’in bir kadınla cinsel ilişki kuran şeytandan doğacağını bile ileri sürer! Mesih’in doğuşu, doğaüstü yolla olduğundan şeytanın bunu taklit ederek hizmetinde kullanacağı Deccal’i de doğaüstü yolla peydahlayacağı düşünülür. Böyle olabilir ya da olmayabilir. incil’de bu konuya değinilmediğinden varsayımlara gitmeye gerek yoktur. Deccal’in şeytan ve karanlık dünyasının güçleriyle donatılacağı, tüm kötü güçlerin desteği ve denetiminde işleyeceği kuşku zütürmez bir gerçektir (bkz. Dan. 8:23-25).
Deccal, ilk mühürün açılmasıyla Kilise’nin göğe alınmasından sonra biçimlenecek evrensel kargaşalıktan yararlanarak dünya çapında yetkiyi yavaş yavaş ele geçirmeye başlayacak. Kuşkusuz Deccal, oluşacak evrensel kargaşalığa, israil-Filistin sorununa ve dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal çıkmazlara çözümler bularak insanlığın hayranlığını kazanacak. Belki de nükleer bir tehdit veya yeryüzüne yönelik gizemli bir tehlike, tüm insanlığı bir anda Deccal’in çevresinde birleştirecektir.[9]
Tümünü Göster