/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
  1. 351.
    0
    4. Teori: Türkler ve Etrüskler

    ingiliz Guardian gazetesi, Avrupa insan Genetiği Konferansı'nda sunulan Etrüsk uygarlığının kökenine yönelik araştırmaya geniş yer ayırdı.

    Haberde, Roma imparatorluğu'nun ilk yıllarında italya'nın Toskana dahil birkaç değişik bölgesinde hüküm süren ve bugüne dek kökenleri pek çok tartışmaya konu olan Etrüsklerin atalarının ayak izlerine Anadolu topraklarında rastlandığı belirtiliyor.

    Habere konu olan araştırmada, Etrüsk uygarlığının hüküm sürdüğü Volterra, Murlo ve Casentino kasabalarında 263 kişiden alınan DNA örnekleri italya, Balkanlar, Limni Adası ve Anadolu'daki 1200'ü aşkın kişinin DNA'larıyla karşılaştırıldı.

    Sonuçta Etrüsklerin genetik yapısının bir italyan'dan çok bir Türk'e benzediği ortaya çıktı. Uzmanlar, özellikle Etrüsklerin Murlo kasabasındaki torunlarının genetik yapısının, birebir Türklerin genetik yapısıyla örtüştüğünü vurguluyor.

    Araştırma ünlü tarihçi Heredot'un, Etrüsklerin atalarının Anadolu'da hüküm süren Lidyalılarla akraba olduklarını, buradan önce Limni Adası'na ardından da italya topraklarına göç ettiği fikrini destekliyor.

    Milattan önce 1200-396 yılları arasında Toscana bölgesi ve civarında yaşayan Etrüskler, hiçbir zaman tam anlamıyla çözülemeyen gizemli dilleri, Roma imparatorluğu'nu şekillendirdiğine inanılan adet ve yaşantılarıyla tarihte önemli tutan kavimler arasında yer alıyor. [7]

    James Bailey'nin araştırmalarına göre dünyanın muhtelif yerlerinde demir mağaraları bulunur. Karbon 14 testlere göre Güney Afrika'da bir mağara M.Ö. 41.250 senesinde işleniyordu. Bailey'e göre binlerce yıl önce Tunç çağı denizci madencilik firmaları dünya'nın çeşitli yerlerinde demir ve başka madenler için kazı yapıyorlardı ve mağara duvarlarında "şirketlerinin logolarını" bırakıyorlardı. Bunların arasında gamalı haç (svastika), haç, güneş sembolü, çifte balta, helezon ve paralel iki dalga en yaygın olanlar arasındaydı. Türklerin ilk ataları, Ural-Altay dağlarında kadim ve kayıp uygarlığın madencilik kolonisi olabilir mi? Felaket geldiğinde ondan kurtulanlar arasında olup, yeni yurtları Orta Asya'da yayılmış olabilirler mi? Yoksa, Yafes oğullarının bir kolları mı idiler? Tanrıçaları "Turan" olan ve Troya'dan (Truva, Tür-va ?) Etrurya'ya (itlaya/Tyrhenia) göç ettikleri söylenen ve şehirleri Tarkon tarafından kurulan Etrüskler (E-türk ?) ve ile bir bağlantıları var mıydı?

    Bir denizci halkı olan Etrüsklerin Anadolu'dan geldiklerini ve Lidya'dan giden bir koloni oldukları Herodotus tarafından kaydedildiği halde, günümüzde bu ihtiyatla karşılanır. Her ne kadar Lidyalıların baştanrıları Tarku adına taşıyorsa, Halikarnaslı Diyonysos iki toplumun arasındaki farkları işaret etmişti. Heykel ve resimlerindeki çekik gözlü moğul-kokazoid figürler, at, şavaş ve güreş motifleri bir Türk köken tezine yol açmıştı, ancak bunu kanıtlayacak ciddi delil olmadığı gibi, dilleri de henüz çözülememiştir. Ayrıca Türklerin kökeni en az Etrüsklerin kökeni kadar çözülmemiştir. Elli yıl önceye kadar, Batı'da Türklere belirli bir hüviyet tanınırken ve Sümeroloji ile ilgili kitapların çoğunda Sümerlerin Turan asıllı olduğunu yazarken, günümüzde Türklerin adeta kökleri olmadığı yolundaki görüşler yaygındır. Ancak, bundan alınmamak gerekir, çünkü varsayımcılığa karşı olan bu akım, diğer toplumları da aynı işleme tabi tutuyor.[8]
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster