0
Osiris’in düşmanları yakalanır ve yok edilir. Sonra Güneş gemisindeki Ra’nın önünde baş düşmanı Apophis’in yok edildiği sahne gelir. Apophis, yokluğun gücünü simgeleyen Güneş Tanrısı’nı yutmak istemesinden dolayı onun için daima tehdit unsuru olan devasa bir yılandır. Her ne kadar yenilmez olsa da, kraliyet mezarlarının duvarlarındaki çizimlerde, Güneş Tanrısı yakınlarındayken bile büyüyle yok edildiğini ya da yenildiğini gösteren tasvirlere rastlarız. Yılan Apophis, bu tasvirde 240 metreye kadar uzanmaktadır. Akrep tanrıça Serket ile "Bıçakların Efendisi" olarak adlandırılan tanrı, Apophis’in başını ve kuyruğunu tutmakta, başı ile bedenini bıçak darbeleriyle delmektedir.
Ra, 8. saatte insan başlı ve içinden bıçak çıkan bir kutuya bağlı, gücünün simgesi 9 değnek tarafından çekilir. Bu simgeler, Ra’nın düşmanlarını yok etmektedir. Etraflarında tanrıların keten kıyafetlerle gösterildiği kapılı bölümler bulunur. Bu figürlerden bazıları mumya şeklinde, bazıları oturmuş vaziyette insan başlı; diğerleri boğa, keçi, fare, firavun faresi, timsah ve su aygırı başlı; geriye kalanlarsa kobra biçimindedir. Güneş Tanrısı, onların mağaralarından geçerken çağrısına erkek kedilerin, Nil’e dökülen çağlayanların ya da kuşların sesine benzer çığlıklarla karşılık verirler.
9. Saatte Ra, Osiris’in koruyuculuğunu yapan ve "katlettiklerinin kanlarının içinde yaşayan", ağızlarından ateş çıkaran 12 kobrayla karşılaşır. Ra, aynı zamanda ağaçları ve bitkileri oymakla sorumlu, ellerinde hurma dalından yapılmış asalar taşıyan tanrıların da yanından geçer.
10. saate Ra’nın seher vaktindeki yeniden doğuşunun yakınlaştığına dair işaretler belirir. Skarabe, Ra’nın Doğu Ufku’nda yeniden doğacağı yumurtayı elinde tutar ve gökyüzüne fırlatılmak üzere iki Güneş kursu hazır bekletilir. Güneş gemisinin ön kısmında Doğu Ufku’na giden yolun güvenliğini kontrol etmekle görevli 12 tanrıdan oluşan silahlı bir grup bulunur. Ra, emrini verir:
"Oklarınızı yerleştirin. Nişan alın ve yayı çekin. Geçidin karanlıklarında pusu kurmuş düşmanlarımı cezalandırın!"
11. saat, her birine bir tanrıçanın alevler püskürttüğü çukurlara söz konusu düşmanların atılışını tasvir eder. Bu düşmanlar, zincirli tutsaklar, parçalanmış ruhlar, gölgeler ve kesilmiş kafalar olarak resmedilmiştir. Diğerlerinden daha geniş 6. ateş çukurunda baş aşağı sarkıtılmış 4 isyancıya yer verilmiştir. Bu toplu katliam sırasında Horus, bir konuşma yapar:
"... Siz düşmanlar, bu alev çukuruna atılacak ve kaçamayacaksınız! O’nun bıçakları, bedeninizde yaralar açacak. O, boğazınızı kesecek ve sizi parçalara ayıracak. Sizler, yeryüzünde yaşayanları asla göremeyeceksiniz!"
Artık 12. saat gelmiş ve Güneş Tanrısı, yolculuğunun sonuna ulaşmıştır. Burada Güneş Tanrısı, gemisiyle dev bir yılanın kuyruğundan içeri çekilir ve skarabe Khepri olarak yılanın ağzından geri doğar. Ra, bu haliyle, kollayla yeraltı dünyasını mühürleyen Hava tanrısı Shu’nun başının üzerinde oturur. Ardından gündüz gemisiyle doğudan yol alarak Nut’un bacaklarının arasında parıldar.[2]
Tümünü Göster