Bölük komutanı eğitim alanını terk ederken ben bakıyorum arkasından
Yalan yok iyi sövdüm komutanı;baya ağrıma gitti.
Bölük önünde ağzımı yüzümü gibti "bölükçü"

Çavuş yanıma geldi dedi ki;"kardeş bölükçü denmez amk"
"Bölük komutanı diyecen yoksa böyle yüzünü giber, aman ders olsun bir daha ne bölükçü ne taburcu ne de tugaycı de"
Vay amk askerde öğrenmediğim bi bu kalmıştı;meğerse askerler arasında söylenen bir terimmiş.
Cidden bunun için bana vurdu;nasıl bir ruh hastasıydı lan adam acaba şuan ne tak yiyor.

Daha da komiği biz eğitime devam ederken;FlorHasan ve Angaralı puşt geldi.
Tören yürüyüşü esnasında;arkalardayız ya,sordum FlorHasan'a ne oldu amk burada komutandan
osmanlı tokadı yedim;bak ağzım yüzüm yamuldu.

Lan bu mallar da bölükçü diyince;bölük hatta taburda
bu makama sahip kişiyi aramaya başlamışlar.
(Beyler biz acemiler aramızda hep bölük komutanı deriz;bölükçü diyince
bölük çavuşu ya da bölük işleri ile alakalı bir asker gelir aklımıza(o güne kadar))

En son başka taburdan bir eğitim çavuşuna sormuşlar;
bu çavuşda bu mallar ne diyo amk diyip kendi bölük komutanının yanına
zütürmüşler;durum daha karışık bir hal almış amk.

Angaralı puşt ağzını gere gere(Ankara lı ya bin) hayırdır komutanım demiş.
1.Taburdu galiba;1.taburun o bölük komutanı buna ne biçim konuşuyorsun diye
fırça atmış;sonra olum siz kimsiniz hangi tabur hangi bölük...

Anlaşılmış bizim bölükten olduğu;bölük komutanımızı aramışlar bölük yazıcısı
açmış telefonu;oradan da bölük astsubayına haber vermiş.
En son bizim bölük komutanına..