0
ilk birkaç gün sakin geçti. Ama daha ilk birkaç günden sınıfın en göze batan tipi ben olmuştum. Göze batan tip derken herkes bana bu kim amk dercesine bakıyordu. Tenefüslerde sürekli sınıfın kapısının önünde karşı sınıfın kapısına yani o kızın olduğu sınıfa bakıyordum. ismini öğrenememiştim. Bir şekilde öğrenmem gerekiyordu. Sürekli karşı sınıfa bakmamın anormal bir davranış olduğunun farkındaydım. Sınıftakiler benle bu konu hakkında konuşmaya çalışmışlardı ama ben onları terslemiştim. 2 3 hafta daha insanlar için durgun ama benim için solgun geçti. Eski ortamı özlemiştim ama onu gördüğüm ilk anı hatırladığımda da o eski ortam benim için sadece anı olarak kalıyordu. Lan sen o zamanlar 15 yaşında bir velettin kafana taktığın şeylere bak diyebilirsiniz dostlarım. Ben o zamanlar 15 yaşındaydım evet ama 5 sene öncesinden annem ve babamı trafik kazasında kaybetmem beni bu kadar içine kapanık ve yaşıma göre önemsiz şeyleri kafama takmamı sağlamıştı. O arabanın içinde bende vardım. Herşeyi öğrendiğim de geçirdiğim şok yüzünden 3 sene kekeledim ve hala da ara sıra kekeliyorum. Sınıfımda da ara sıra kekelediğim için arkadaşlarım bana papağan lakabını takmışlardı. Bazen şunu anlamıyorum. insanlar sessiz, hiç kimseye bir zararı olmayan insanlarla neden uğraşırlar? Neden onlara bir zarar vermek isterler? Neden zalim bu Dünyada hep sözü dinlenen olur? Neden kötülük edene değil de iyilik eden hep ezilir? Sessiz bir tip ve içime kapanık oluşum sınıfta benimle alay etmelerine yetti ama bunların hiçbiri benim umrumda değildi. Okulun 2. Ayında ilk defa cesaretimi toplayabildim ve onu kantinde bir masada yalnız yemek yerken yemeğimi alıp yanına gittim.