+4
-3
bunu kendim için yaptığımı düşünüyordum. Ama gerçek böyle değil.
Düşündüğüm zaman, içki içiyordum ama müslümanım ben diyordum. Küfür ediyordum ama müslümanım diyordum. Sevişiyordum ama müslümanım ben diyordum. Namaz kılmıyordum. Oruç tutmuyor, dua etmiyor, tövbe etmiyor, dünya zevklerini düşünüyordum hep. Ama müslümanım diyordum.
Söylesenize, kim aptal? Ben mi? Tanrı mı? Emrettiği hiçbirşeyi yapmıyordum. Yasakladığı şeyleri ise zevkle yapıyordum. Daha sonra da çıkıp ben müslümanım diyordum. Kimi kandırıyordum ben? Kendimi mi kandırıyordum yoksa Tanrıyı mı?
Işte bu soruydu benim dönüm noktam. Benim için manevi değeri ölçülemez derecede olan birini neden kandırıyordum? Bu ona büyük bir haksızlık. Onun iyiliği için onu terkettim işte.
Bazen de kendi iyiliğim için olduğunu düşündüğüm doğrudur. Onun emir ve yasaklarına uysaydım gençliğim heba olacaktı. Dindar olduğumu hayal ediyorum, ve bu korkunç bişey. Gerçekten. Çok iyi bir Müslüman olsaydım ve eğer ki Tanrı orada bi yerlerde değilse ne olacaktı? Hepsi boşuna. Bencilim sanırım bu konuda. Tıpkı Tanrı gibi. Ama o herkesten daha bencil.
Belki de o benim iyiliğim için onu terketmemi sağlamıştır. kim bilir...