0
Kiminiz belki bir anlam veremiyordur bu başlığa. Ne alaka umut? Hem de böyle bir zamanda. Ama evet, benim gerçekten hala umudum var arkadaşlar. Sebebi ise aslında çok basit bir olay.
Biliyorsunuzdur, bugün Açıköğretim Lisesi sınavları vardı. O sınava girenlerden birisi de benim kardeşimdi. Kardeşim de Flo'da satış danışmanlığı yapan, bir kolu doğuştan felçli, çalışma hayatının zorluklarını gördüğü için de liseyi açıktan bitirmeye karar vermiş birisi.
Bu karlı havada 1 kilometreye yakın bir yol yürüyerek sınava gireceği okula gitmek için otobüs durağına gitti kendisi. Benim internette yanlış görmem sebebiyle de okula gitmek için yanlış otobüse binmiş. Buraya kadar her şey normal ve her zaman olabilecek şeyler. Otobüste kardeşimle aynı okula gidecek 3 öğrenci daha var ve üçü de çok geç fark ediyor yanlış otobüse bindiklerini ve sınav da başladı başlayacak...
Otobüs şoförü gitmesi gereken güzergahı değiştirerek kardeşimi ve diğer iki öğrenciyi okula ve sınava yetiştirdi. Belki alt tarafı lise sınavı diye düşünebilir kiminiz ama bizim için alt tarafı bir lise sınavı değildi. Bizim için kardeşimin bu karda kışta (bir çok öğrenci gibi tabi) dünya kadar yol da yürüyerek gittiği, bu sınavları verdiği takdirde liseden mezun olabileceği önemli bir sınavdı. Kardeşim için bir umuttu. Geleceği için atacağı adımın başlangıcıydı. Belki ileride daha iyi yerlere gelebilmesi için geçmesi gereken bir engeldi. Yani bizim için alt tarafı bir sınav değildi.
Ha bunda abartılacak ne var diye düşünenler hala daha olabilir elbet anlıyorum. Ama ülkemiz bu durumdayken, engelliye ""yardım etmek zorunda değilim"" diyen otobüs şoförleri varken, Avmlerde, hastanelerde asansörleri doldurup engellilere, bebeklilere yer vermeyenler varken, minibüslerde kimseye yer vermemek için uyuyor taklidi yapanlar varken, dilenmek için çocuklarını, bebeklerini kullananlar varken benim için bu büyük bir şey.
Bu yazıyı yazma sebebim belki birilerinin daha içindeki umudu söndürmeden hayatına devam etmesi. Bugün o 89i hattındaki otobüsü kullanan şoför kim bilmiyorum ama onunla tekrar karşılaşırsak ona teşekkür etmek istiyorum. Kardeşimi sınava yetiştirdiği için değil, benim içimdeki umudu yaşatmaya devam ettiği için. Bu ülke bizim, hepimizin. Küçücük bir iyilik, minicik bir hoşgörü bile her şeyi değiştirmeye yetebilir.