/i/Nostalji

eski değil eskiyemeyen konular
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    Ne sevgilisi kardeşim, ne şehiri, hangi takım? Hangi sevda? Geç hepsini.. Unutamamak sözünün sözlük karşılığıdır mahalle arkadaşlığı.. Her gece yatağına yattığında eşle dostla, sevgiliyle ilgili değil yaklaşık 1 saat önce yanında olan adamlarla ilgili kurarsın o hayalleri. Sabah kahvaltıda, okulda, yemekte, misafire gittiginde, yataga yattıgında bir onlar vardır yanında, aklında, fikrinde.. Bir tek onları görünce mutlu olursun.

    Eğer o gün tatil günüyse sabah kahvaltısından sonra o vakit geçmek bilmez, 10 da kahvaltı biter nedense saat 12 veya 1 e kadar herkes evde bekler kimse olmaz o saatte sokakta. Oturup dururken evde kapı çalar bakarsın en sevdiğin arkadaşın, diğerleri bilmez en çok onu sevdiğini, hepsini seversin ama o bi tık fazladır. Neyse fitil ateşlenmiştir artık. O seni çağırır, sen diğerini, o diğerini derken birden 7,8 kişi oluverirsiniz. Mahallenin asayişi sanki sizden sorumludur, kimse yoktur sokakta adeta sizindir sokak. Öyle hemende oyuna geçilmez önce bi toplanıp kritik yapılır, dün ligde ne oldu kim puan kaybetti, hangi takımla dalga geçilecek, sonra hangi oyunda kimi yendiğin, kimin daha iyi olduğu vs. Sonra içerden biri zıplar 'Beyler 7 kişiyiz 3 kişi daha lazım 5e 5 mac yapalım' diye. Mahallenin abileri çağırılır. Çoğu zaman naz yapar gelmezler ama geldiklerinde dünyanın en mutlu insanları biz oluruz. Maç başlar biter. Herkes cebindeki 25 kuruşları toplar 1 litre de olsa o kola alınır içilir. Sonra herkes 5 dakikalığına eve dağılır su içmek icin. Kimi bir daha dönemez terli olduğu için ebeveyni salmaz bir daha, öyle camdan hüzünlü seyreder diğerlerini. Tekrar bi kritik yapılır herkes maçta yaptığı en güzel hareketi söyler. Bu sıra fıkralar anlatılır, şakalar yapılır herkes kahkaha içinde. Hafta içi matematikten zayıf mı aldın GEÇ, ülke de kan gövdeyi mi zütürüyor GEÇ, türlü can sıkıcı olay mı var onu da GEÇ... Tek derdimiz birazdan birazdan oynayacağımız aylıkta kimin kaleye geçeceğiydi, derken biri yine fitili ateşler ve başlar top birinin dizinde sekmeye. 1 saat sürer bu iş, çünkü her gün yapa yapa artık top cambazı olmuşuzdur, derken mahallenin saflarından biri ' Ya offf tamam ben geçiyorum kaleye' der ve oyun başlar, binlerce kez deyiyim mi? sorusu sorulur, bacak arasından 25 puanlık gol yiyen kalecinin ısrarla ayağım havadaydı diye yalan söylemesi ortamı kızıştırır derken az önce eve hapsolan kişi evden kaçıp gelir. Nedense son gelen kaleye geçer kuralı vardır 😄 Bana cok denk gelirdi ondan söylüyorum. Hava kararmaya yakın birer birer sesler yankılanır. Furkaaaaaannn eveeee... Sameeeeetttttt eveeeeee... Yüzler düşer eve gidersin yemek yiyeceksindir ama daha eve girmeden aksam yine cıkabilmek icin nasıl izin alacagını dusunursun. Terden leş gibi kokan vücuduna inat hala onları istersin. Ve bi şekilde ne yapar eder o grup yine aksam toplanır. Bazen karanlığa inat görunmeyen topla o mac yine yapılır. Çoğu zaman kovalamaca saklambaç vs oynanır. Akşam serinliğinde ki o saklambaçın tadını hiçbirşeye değişmezsin...

    Çok başkadır mahalle arkadaşlığı tüm gün berabersindir ama yatagına yattıgında yine o kavga ettigin adamla yarın nası barısacagının hayalini kurarsın, yarın ne yapıp edip en iyi top oynayan adamı kendi takımına alabilmek için plan kurarsın. Uyur uyanırsın aklına gelen yine onlardır. Ne yaparsan yap Unutamazsın onları. Onlar çooooook başkadır
    ···
   tümünü göster