bu dizi ikiye ayrılır. ilk iki bölüm ve sonrası. ilk iki bölüm aksiyon-komedi dozu gerçekten iyidir, adanalının komiklik-ciddilik dengesi yerindedir. yani aksiyon-komedi olarak dengelidir, maraz ali ve adanalıya ayrılan süreler yeterlidir. üçüncü bölümden sonra aksiyon sahneleri azalır bölümlerin yüzde doksanı oktay kaynarcanının vasat komedi performansına dönüşür, maraz ali ise bölümün yüzde onunda yer alır ama sahneleri daha dolu olduğu için maraz ali akıllarda daha çok yer edinir. eğer ilk iki bölüm ayarında devam etseydi aksiyon dizisi açısından gerçekten türkiyede yapılmış en iyi bir kaç işten biri olacakken üçüncü bölümden itibaren amacı belirsiz bir diziye dönüşmüştür reytingleri de giderek düşmüştür.

Ayrıca dizi başlarken mütevazi bir konu işlenmek istenmiştir. Sonra saçma sapan derin devlet mevzularına girilmiştir. Dizi başladığında kötünün iyisi Maraz Ali ile onun abisi gibi olan Adanalı ile olan çekişmesi temel konudur(istanbul böyle kapışma görmedi de zaten bu ikisi arasındaki çekişmeye göndermedir); yan konu olarak da idilin intikam için maraz alinin çetesine sızmak istemesi ve idil ile alinin arasında nefretli aşklı ilişki konu edinmiştir. Bu ilişkilerle bir Dexter Morgan-Debra Morgan yada Breaking Bad'deki Hank-Walter White tadı yakalanabilirdi. Ancak dizi uzatılmak için saçma sapan derin devlet mevzularına girdi ve kendi toğuğuna sıktı bir anlamda.