Arkadaşlar dünyada işler nasıl yürür bilmem.

Ama Türkiye'de üniversite okumasanız dahi bir Holding'in kapısını 4 dil biliyorken çaldığınızda, sizi eninde sonunda işe alacaktır. Üstelik orta seviyenin üzerinde maaş vererek.

Bu yüzden dile önem verin. Bu sadece küçük bir tavsiye. Eğer gerçekten dil öğrenemiyorsanız hayatınız boyunca orta seviyeden yukarı çıkamazsınız (en azından Türkiye'deki sisteme göre)

Demiştim ya; sistemin izin verdiği kadar büyüyeceksiniz diye. Bu yüzden Türkiye şartlarında Türkçe haricinde ingilizce - Almanca veya Fransızca - Japonca, çince,korece veya Rusça bilmeniz gerekiyor.

Dilleri incelediğimizde ise kendi diliniz, basit dil, orta dil ve üst düzey bir dil olarak sınıflandırıyoruz.

Demek ki özet olarak

2- Dil öğrenmeye özen gösterin.

Bu partın güzel tavsiyelerinden bir tanesi;

Harcadıktan sonra kenara para atmayın.

Önce kenara para atın, sonra elinizde kalanı harcayın.

Kişisel tavsiye vermek gerekirse; en kötü bir şekilde 10 sene boyunca çalışıp, didinip 1 tane ev alırsınız. Bu evi 1-2 sene sonra neredeyse %33 lük bir kâr ile satarsınız.

Elinizde muhtemelen 300-400 bin TL civarı bir para kalır.

Franchis denilen özel şirket bayisi alırsınız (dominos, mcdonalds, burger) gibi.

Sonrasında aylık en az 5000 TL geliriniz olur. EN AZ.

Ve kendi işinizi de yapar; franchisden de para yersiniz.

Sadece bir maaşa bağlı kalmayın. Dediğim gibi; birçok alandan birçok para alın.

Eğer küçük bir dükkanınız olacak ve size aylık 100 tl getirisi olacak olsa bile öyle bir dükkana sahip olun.

Gelecek partlarda birçok iş alanından ve büyük taktiklerden, girişim alanlarından bahsedeceğiz.

not: bazı eleştiri yorumları gelmeye başladı. Eleştiriyi kabul eden bir insanım ancak; doğru olmayan eleştiriyi kabul edemem. Trende girmek gibi bir amacım yok ki zaten girdik. Benim tek amacım büyük bir nesil avcumuzdan akıp gitmesin.