Bulusma günü gelmisti. Ben yine sabahin köründe kalkmis kıyafetlerimi ütülemistim pantalon ve gömlek vardi zaten ekim ayı idi. Antalya gibi yerde hava soguk olmuyordu istedigimizi giyebiliyorduk. Bulusma yeri Zülal in evine cok yakındı biraz riskliydi yani. Ben ilk defa gittigim icin bulmakta zorlanmistim. Bide benim huyumdur ilk defa gittigim yerde illaki en az bir kere kaybolurum yine kaybolmuştum. Oysaki bulusacagimiz avm gözümün dibindeymis zar zor buldum yani. Başladım Zülal i beklemeye yine geç gelmisti duşa felan girmis ama pek makyaj yapmazdı doğaldı genel olarak. Telefonla aradi yaklaştığını söyledi bi kac kere bulusmamiza rağmen hala cok heyecan yapiyordum. Yanima yaklasti ama selam vermeden devam etti etrafta kimse anlamasin diye. Ailesi ve kendisinin Antalya da oldukca çok tanıdığı vardi nereye gidersek tehlikedeydik bu yüzden. Sinemanın önüne geldik ben yine biletleri aldım bu sefer fazla kızmadı oda artik bu huyuma alışmıştı. Girdigimiz film Yaktın Beni adli bi filmdi sadece ismini hatirliyorum filme pek odaklanamamistim. Başlamasina daha cok vardi bizde sinema önünde oyunca tarzi seylerle ugrasiyorduk. Maşaj koltugu çarptı orda gözüme gel binelim dedim gectik bindik. Yan yanaydik ama cok garip birseydi utanmistim çünkü o seye binenler olmustur titretip duruyor sadece aradada kıçınıza birsey batiyor. Benim biraz tikim vardir ve orda yerimde duramadim garip sesler cikarip arada zıplıyordum. Zülal baya gülmüştü bana orda benimde hoşuma gitmisti. Insanları güldürmek her zaman hoşuma gider kim olduguna bakmazdim genelde gülenin sadece gülse yeterdi ama onun gülmesi daha bi güzel oluyordu. En son film başladı en arkadaki sevgili koltuklarindan almıştık hatta alırken bilet kesen adam hafiften sırıtmıstı bende onu görünce belli etmeden gülmüstüm. Oturduk yerlerimize başını yine omzuma dayamisti ellimi arkasindan dolayip karnina koymustum ve yavas bi sekilde elimi gezdiriyordum. Oda aynı sekil devam ediyordu duştan çıktığı icin saçlari sampuan kokuyordu...