+2
Ben dediklerini önyargısız okudum, şimdi sende benim yazacaklarımı ön yargısız olarak oku.
Mantığını çok yanlış bir zemine oturtmuşsun. inançta kesin kanıt yoktur ve olamaz. Bunun nedenini sana bir örnekle açıklayayım. Ben senin isminin Mehmet olduğuna inanıyorum. Buna kanıtım ne olabilir? Tabi ki yok, sadece inanıyorum. Eğer tecrübe etmeden, kanıt bulmadan dersem bu inançtır. insanın içinden gelen bir duygudur. Sen bana adının Ahmet olduğunu söyledin diyelim. Ben hala senin Mehmet olduğuna inanıyorum. Neden? Çünkü hala bir kanıtın yok, kesin değil. Çıkarıp nüfus cüzdanını gösterdin, isminin Ahmet olduğunu kanıtladığına göre ben sana Mehmet dersem kanıtı inkar etmiş olurum ve hala inancımın peşinden giderim. Eğer kanıtı kabul edersem inancım artık yoktur çünkü ben senin kesin bir şekilde Ahmet olduğunu biliyorumdur.
Bu örnekten hangi ders çıkarılmalı? Hangisi çıkarılmamalı?
Eğer Allah kendini kanıtlanacak bir konuma koysaydı ve biz bunu kanıtlasaydık, bunu inkar edemezdin. Çünkü kesin bir kanıt varken aksine inanmak saçmalıktır, inkarcılıktır. Umarım anlıyorsundur. Çıkarılacak ders, kanıtın olduğu yerde inanç olmaz. Çıkarılmaması gereken ders, inancı kanıtlamaya çalışmak.
Dünyevi olaylar üzerinde inancı kanıtlamaya çalışabilirsin. Bunda sıkıntı yoktur. Ama yaratıcı gibi üstün bir varlık kesin olarak kanıtlanmak istemiyorsa ve inançta kalmak istiyorsa istersen ayı dünyanın içinden geçir bunu bile kanıt saymayacak insanlar olacaktır.
Birde müslüman toplumda doğmuş olmak birşeyi değiştirmez. inanmak istemeyip inkar eden her zaman böyle yapacaktır. Zaten müslümanlar arasında kaç kişi Kurân-ı Kerim'i okuyup anlamıştır Allah bilir.
Eğer sende varsa sana yanlış gelen bir ayet, buyur getir. Ben açıklayabilecek ilme sahibimdir belki kim bilir. Akıl akıldan üstündür sonuçta.