Yaşadıkları dönem arasında 13 yüzyıl olsa dahi anlatılanlara göre islami Rönesans'ın zirvede olduğu, Yunan eserlerinin Arapça'ya çevrildiği ve Yunan-islam Felsefesi'nin iç içe olduğu 9. yüzyılda halifelik yapan Memun'un, rüyasında Yunan filozofu Aristo ile sohbet ettiği söylenir.

ibn Nedim'in aktardığına göre Memun bir gün rüyasında yatağında oturan yakışıklı, beyaz tenli bir adam görür. Memun adamın yanına yaklaşır ve "Kimsin sen?" diye sorar. Yatağında oturan adam da "Ben Aristo'yum" der. Memun, "Bir şey sorabilir miyim?" der, "Sorabilirsin" diye cevap verir Aristo.

Memun sorar:

M: iyi nedir?
A: iyi, aklın kabul ettiğidir.
M: ikinci olarak nedir?
A: iyi, yasaların kabul ettiğidir.
M: Peki üçüncü olarak?
A: iyi, halkın kabul ettiğidir.
M: Bundan başka?

"Bunlardan başka yok" der Aristoteles.

Bu rüyanın, gerçek ya da rivayet olsa bile islam ile felsefeyi ve pozitif bilimleri bir araya getirme ve bir arada tutmanın bir ürünü olduğunu biliyoruz. insanlığı sonsuz mutluluk ve barışa zütürecek cevaplar içerdiği söylenen bu rüyayı felsefeciler ve mutasavvıflar farklı biçimlerde yorumlamışlardır. Mutasavvıflara göre Aristo'nun verdiği 3 cevap olan akıl, yasa ve halk kavramları sırasıyla Kıyas, Kuran - Sünnet (Şeriat) ve icma'yı ifade etmektedir. Müslüman felsefeciler ise Aristo'nun verdiği cevaplardan bilim ve demokrasiye önem verilmesi gerektiğini çıkarmışlardır.