-
1.
0çıktık akif'in evinden kapıda durduk babamla birbirimize bakıyoruz, nereye giderdi, bir müddet öncesine kadar ilişkim çok iyiydi yediğim içtigim ayrı gitmezdi ancak, son zamanlarda sadece odasında takılan bir adamdı, benden başka görüştügü tek kişi akifti o da bilmiyordu yerini, ancak gidebileceği bir yer daha vardı, *** bilardo salonu var bilen bilir, arada gidip bilardo oynardık, belki evden ayrıldıktan sonra gitmiştir ümidiyle babamla bilardo salonuna gittik, memduh abi vardı oranın sahibi, selamlaştık falan, atakan yok mu dedi bana, tam üstüne bastın abi dedim ben de onu arıyorum hiç geldi mi, yok koçum dedi en sonra senle gelmişti dedi, birazcık olan ümidim de silinmişti koskoca şehirde nasıl bulacaktım atakan'ı, bişey için demesine teşekkür ile karşılık vererek çıktık mekandan, çaresizce eve dönecektik artık, babamın telefonu çaldı, arayan annem, atakan bizde *** ile görüşmesi gerekiyormuş dedi, babam tamam hemen yola çıkıyoruz dedi kapattı telefonu, onu kaçırmamalıydık balığı ürkütmemeliydik, o an korkuyla dolu bir şaşkınlık aldı başını yürüdü, bu evreyi atlatınca hemen eve doğru yardırıyoruz babamla, birbirine yakın sayılabilir şehirler ancak arada yine de kaç saatlik mesafe var, aklımda tilkiler dolaşıyor, bu düsünceler arasında kurtulus yolumu kacırmamak icin cırpınıyorum babamla ve nihayet eve vardık merdivenleri koşarak çıktım kapıyı açtımTümünü Göster
(quanttum ?, 24.07.2012 02:20)
eve girdim, annemle atakan oturmuşlar, annem çay getirmiş içiyorlar, atakan son derece efendi biri gibi oturmuş, iyi aile çocuğu edalarında çayını yudumluyor, ben ayakta böyle mal gibi buna bakıyorum, oturdum, buraya niye geldin dedim, sende bir emanetim vardı dedi, almadım hiç ordan dedim en son senin odandaydı dedim, ayağa kalktı, tamam öyleyse dedi nefret dolu bir bakış attı bana ve kapıya yöneldi, tuttum omzundan nereye gidiyorsun birader dedim, aradığım burda değilse başka yerlerde arayacağım dedi, önce dedim bana hesap vereceksin, herşeyi baştan anlatacaksın, annemle babam endişeli gözlerle bizi izliyorlar, tamam dedi, tekrar oturdu yerine, özel konuşabilirmiyiz dedi, gel dedim, mutfak tarafına geçtik, ilk sorumu sordum ve yatağımın altından çıkan neydi dedim, aynısından akif'in evinde de buldum bize neden bunu yaptın dedim, gözlerime baktı dik dik ve bana ihanet ettiniz dedi sadece, neyin ihaneti birader dedim, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezken bu yaptıkların nedir senin dedim, sen bu işlere bu illetlere nereden bulaştın sen böyle biri değildin dedim, duymuyordu sanki beni, sadece kendi anlatacaklarını düsünüyor gibiydi, o kitabı ve kolyeyi nerden aldığını anlatmaya başladı
(quanttum ?, 24.07.2012 04:25)
bu ilk olarak ece diye bir kızdan bu şeyleri öğrenmeye başlamış, derken iyice kızla muhabbeti ilerletmişler, bu kızın bir amcası varmış, kız çok övmüş amcasını, her cesit ilimi bilir amcam diye, adam bu işlerin uzmanı ama hep kötülük için kullanıyor ancak kendini atakan'a öyle tanıtmıyor, bu kitabı ve kolyeyi buna veren o adammış, dedim malmısın da alıyorsun belki kitaptan kurtulmak istiyordu birinin isteyerek alması gerekiyordu o da sendin komplo teorileri kuruyorum kafamda, ilgimi çekti diyor, adam buna övmüşte övmüş kitabı, işte her türlü isteğini yaparsın, herksen üstün olursun falan diye, yılan gibi diliyle etkilemiş, kolyeyle de kitabın direk bağlantısı varmış, kitabın icindeki bazı ritüelleri yapmak icin bu kolye gerekiyormuş, bu odada geçirdiği o saatlerde hep bunları denemiş saatlerce, günlerce, adam buna şöyle bir şey öğretmiş ve tembih etmiş, kimin yanında olacaksan bu tarifi yap eğer sana bir kötülüğü dokunursa onu cezalandırırsın demiş, bu yüzden akifle benim yatagın altında cıkan seyleri daha öncesinde koymuş, peki dedim benim sana ne gibi bir ihanetimi gördün, gözlerimin icne baktı anlatmaya başladı
(quanttum ?, 24.07.2012 04:34)
ben bir dönem nuran diye bir hatunla takılmıştım, bu kızla takılma hadisesi de şöyle oldu, eve yeni çıktığımız zamanlar bu kızı sahilde görürdüm devamlı içerken, o da mal apaçi arkadaşlarıyla takılırdı sahilde, arada beni kestigini farkediyordum, arkaüm de kalkmıyor değildi hani, o zamanlar atakanla cok sık takılırdık yeni ev arkadaşı olmuşuz kendimizi bişey zannediyoruz, genelde beraber içerdik yani yedigimiz ictigimiz ayrı gitmezdi, birgün gidip kıza açıldım, birkaç günlük birşeyler yaşadım yani biraz da şerefsizlik diyebilirsiniz yaptığıma, eve attım bikaç kez sonrasında bıraktım bu kızı, meğer bizim atakan bu kızdan hoşlanıyormuş gerçekten ciddi birşeyler düşünüyormuş ama ben kıza açılınca laf etmemiş, saygı duymuş, taaki ben kızı eve atıp sonra kızı bırakana dek, tam da onun odasına kapandıgı zamanların başına rastgeliyor bu olay, ondan sonra yüzüme gülmüş ama benden nefret etmiş, bu kitabı almasında da bunun etkisi çokmuş, zaten ailevi problemleri olan biriydi, beni kendisine çok yakın görürken bu yaptığımı yedirememiş, ee ben bilseydim asla o kızla birlikte olmazdım, atakan bir taraftan ağlıyor bir taraftan anlatıyordu, peki dedim hala nefret ediyor musun benden
(quanttum ?, 24.07.2012 04:44)
gözlerinde artık o nefreti göremiyordum sadece bitmiş bir adamın gözleriydi karşımdakiler, sen dedi ettiğinden fazlasını buldun, atakan dedim sana yalvarıyorum, ben haftalardır ızdırap yaşıyorum, hayallerimin almayacağı şeyleri gördüm, kurtar beni dedim, yapamam dedi, ne diyorsun sen birader, ne diyorsun, bu rüya alemine tıkılıp kalmışım, kimseye anlatamıyorum, nerden gelicekleri belli olmuyor, anam babam uyku uyumuyor her gece benim arapça bağırmalarıma kalkıyor, en bilindik hocaya dahi benim yüzmden zarar geldi, öz dedem beni evinde istemiyor, ucubeden farksız olmuşum, okul hayatım bitmiş, daha 3 ay önce dünyanın en mutlu insanıyken düştügüm duruma bak, sadece bir kız içinmiydi bunlar, bunların binde birini yaşayacagımı bilsem o sahilin yanından geçmezdim dedim, bir çaresi var dedi ancak buna ne senin ne benim gücüm yeter dedi, nedir o dedim, onlar seni alıp dağlara arkaürmeden, sen onları yok edeceksin dedi
(quanttum ?, 24.07.2012 04:51)
nasıl oluyor bu dedim, ecenin amcasına gideceğiz dedi, o adı burda anmak dahi istemem, yılan dilli adamın tekiydi, kardeş dedim, seni şurda parçalamıyorsam tek sebebi son umudumun sen olmasıdır dedim, ben pislikten kurtulmaya calısırken sen beni bu pislikleri baslatan adama arkaürüyorsun dedim, benim bilgim kısıtlı dedi, ben neyim ki dedi, ulan dedim madem hiçbirşey değilsin başıma bunları nasıl açtın diyorum, farkediyorum annemle babam içerden bizi dinliyorlar, eğer imkanım olsa herseyi basa sarardım ama, nefret gözümü bürümüştü dedi, peki dedim gidelim, ne olabilirdi ki daha, zaten bu adamlar yüzünden hayatım altüst olmuş korkacak ne vardı ki, o an aklımdan şu geçti bütün bunları bana yaşatan ve içi nefretle dolu olan bir adam acaba doğruyu mu söylüyordu yoksa beni daha büyük bir pisliğin içine mi çekmekti amacı, ama ona güvenmekten başka ne yapabilirdim ki, üniversiteyi okuduğumuz şehirdeydi bu kız ve amcası, oraya gidecektim bütün bunların sebebi olan adamla, bir başıma sonunu bilmediğim bir yolculuğa çıkacaktım, babam gelmek için cok ısrar etse de sadece ikimizin gitmesi gerektigini söyledim ve evden çıktık atakanla
(quanttum ?, 24.07.2012 04:58)
başlık yok! burası bom boş!