-
1.
0ilk günün heyecanı yerini Eylül'ün sıcaklığına bırakmıştı. Photoshopta ekgib yanlarımı tamamlamam konusunda bana Serkan diye bi ustam vardı o yardımcı olacaktı, ama ben Eylül'ü düşünmekten işe odaklanamaz oldum.
Serkan anlatiyodu ama dinleyemiyodum, gün içerisinde her müşteri geldiğinde sadece onun sesini duyuyodum dükkanda, diğer seslerin hepsi uğultudan ibaretti...
Neyse girişi uzatıp sizi yormak istemem, gel zaman git zaman biz Eylül'le daha çok sohbet eder olmuştuk. Duygularımı gizleyemez olmuştum artık ve patronda Serkan da olayin farkındaydı.
Işe başlamamin üzerinden 6 ay geçmişti ve artık sabahları ben açar olmuştum dükkanı, ben ve Eylül sabah 8de Serkan 9da ve patron çoğu zaman öğleden önce gelmezdi.
Artık daha fazla duygularımı gizleyemeyecegimi anladim ve açılmaya karar verdim. Ama bunu sıradan bi şekilde "benimle çıkar mısın" diyerek değil akılda kalacak sekilde yapmak istiyodum.
Bir gün sabah 6da dükkanı açtım ve stüdyoya mükemmel bir kahvaltı masası hazırladım. Hazırlıklar saat 7 de bitmişti ve zaman resmen ilk gördüğüm an gibi durmuştu. 8 olana kadar kaç kere vazgeçip toparlamaya çalıştığımı hatırlamıyorum. Ve o an gelmişti, hiç unutmam saat 07:48 de geldi. Stüdyo kapısı kapalı olduğundan içerisi görünmüyodu. Ön tarafta beni görünce :
-oo birileri erken gelmiş temizlikler yapılmış, hayırdır gece burda mı kaldın?
-bugün bi değişiklik yapmak istedim erken geldim ama stüdyoyu tenizlemeye fırsat olmadı oraya bi el atar mısın?
-Tamam sıkıntı yok hallederim
Dedi ve kapıyı açtı,
Stüdyoda davul flaşları açmıştım ve sarımtrak bi ışık masaya vuruyodu saç ışığından.
-aaa miat sen naaptın böyle
-otursana kahvaltı yapalım ben çok açım
-tabi efendim ne demek sen bu kadar zahmete girmişin sadece oturmak kalsın yeter ki
Kahvaltıya başlamıştık arada gelen bi iki müşteriyi makinalar isinmadi diyerek geri çevirmiştim. Kısa bi geyikten sonra konuya girmeye çalıştım.
-Eylül seninle birşey konuşmam lazım
-Tabii dinliyorum
-ilk iş günümü hatırlıyor musun?
başlık yok! burası bom boş!