içeri kırmızı saçlı bir kız girdi ama , gözlerim kanıyor resmen , o kadar güzel bir kızdı ki allahım nedir bu dedim mete beye selam verdi, elini uzattı pamuk gibi elleri vardı ,neşe denilen bu kişi artık benim olmalıydı söze girdi , hemen. baktım ellerine doğru
N: mrb.
B: brb.
N: hoş geldin
M: neşe senindir al zütür bu cengaveri
N: tamamdır mete bey böyle geçelim biz
B: olur
N: yaş kaçtı
B: 23
N: hımm isim
B: özür dilerim ben fırat
N: bende neşe şimdi senin hakkında bir kaç şey duydum bu günkü evi mesela ikna kabiliyetin yüksek
B: evet
N: yemeğe gidelim iyice tanışırız hem karnımda acıktı
B: tamam benim bildiğim birisi var oraya gideriz
N: olur çantamı alıyım ha bu arada bekarsın dimi ortalık karışmasın baştan soruyum
B: sorun yok bekarım yemeğe çıkıyoruz hem
N: mete bey sevmez öyle şeyleri
B: hadi hayırlısı o zaman

çantayı aldı geldi onu güzel bir restoranta zütürdüm. içeri girince güzel bir yer dedi,

N: hep burdamı yersin
B: anlamadım
N: kalbin fesat senin yemekten söz ediyorum
B: he aynen akşamları burda yerim yemeği,
N: güzel yer ama
B: aynen
N: nesi meşur buranın
B: yaprak döneri
N: tamam elimi yıkayım geliyorum ver siparişleri

siparişleri verdim mekan otantikti biraz eski tarzdan kalma neşet baba çalıyordu , gelen müşterilerde eski sakaryanın beyefendileri kibar bir kesimdi, yani
yemekten önce su istedim,