+4
Ezelle geçen yaz vuruştuk beyler. Kendisi gizli huurdur. Fakat kafama takılan bu idealizm sorunu yüzünden hiçbir şeyden tat alamaz olmuştum. O gün çektiğim gibtirden sonra tekrar kapımda görünce şaşırdım. Kapıyı açar açmaz "Naaberr???" dedi ve kafasını hafif sola yatırdı. Onu taklit ederek "iyiidirr dıbınakoduğum senden naaber?" dedim. "ben de iyi napıyorsunn" dedi ve içerden gelen öpüceeem öpüceem dedim sana kuplesine eşlik etti. Sorusunu giblemeden "hayırdır ne işin var burda dedim". Beyler bu muhabbet sırasında sanki kızla kendimi uzaktan izliyormuşum gibi oluyordum. Bu bana sürekli olan bir durum. Pgibolog buna depersonalizasyon demişti lakin bence bu bilincimizin bu evrende olmadığının kanıtı beyler. Ezel "yarın doğum günüm var da gelmek ister misin diye soracaktım" dedi. Bunu söylerken ellerini ortada birleştirdi ve zütünü maria sharapova misali geri çıkardı. Hassgibtir. Bu kadarı bana fazlaydı . zütünü geri çıkartınca açılan göbeğinde minik bir beyaz tavşan dövmesi vardı. Zihnimi gibeyim hayal mi görüyordum acaba. Bu işte bir takluk vardı. Bu kadar şeyin üst üste gelmesi imkansızdı. Bozuntuya vermeden " nerede olacak bu doğum günü" dedim. Ağzını yaya yaya "Slim Shady Cafe akşam 8 dee" dedi. " Ora nere dıbınakoyim neyse bulurum gelirsem " dedim. "ne demek gelirseeem" dedi. Olayın şokunu hissettirmeden " düşüneceğim" dedim. "bekliyorum" dedi ve ardından kapıyı kapattım. "Kauzz aym slim şeydii yes aym dı riıl şeydii" diye mırıldanarak bilgisayara yöneldim.