Hakan elindeki kartı gösterip hadi gidiyoruz dedi. Uyku sersemliğiyle vazgeçirmeye çalıştım ama kafaya koymuştu bi kere, bizede düşersekte beraber kalkarsakta beraberiz demek kaldı tabi.
Üstümü giyinip kahvaltı yapmadan evden çıktık.
H: Olum şu adamın yanına bi girebilsek off efsane  olur.
B: Kardeşim bence yanlış yapıyoruz
H: Ya düşünsene en has adamı oluyosun sana bi mekan veriyo allahım rüya gibi
B: Kardeşim gerçekten rüya gibi ama bence çıkarsız vermezler.
H: Akışına bırak kardeşim.
B: Öyle olsun bakalım.
Bahsi geçen adamın kafesinin önüne geldik. Benim   içimde heyecan zirvedeydi artık. Kafeyr girdik. içerde sarışın bir garson vardı. Bu kız iyi giyimli, uzun saçlı, aksanı biraz yurtdışına kaçan sevimli alıcı bir kızdı. Hakan gözüne masa kestirmiş oraya oturmak için hamle yaptı sitam oturacakkrn "dayı" dediğimiz insan bizi gördü.
D: Oo gençler hoşgeldiniz bakalım
H&B: Hoşbulduk abi
D: Yanımdakiler bana dayı der sizde beni dayınız olarak görebilirsiniz.
H&B: Eyvallah dayı
Konuşmadan sonra kasanın arkasına normal dükkan yüksekliğinden biraz daha alçak olan doğal taş kaplamalı koltukları deri kaplamalı bir odaya geçtik.  Dayı kendi koltuğunda bizlerse karşısındaki koltukta oturduk  dayı bize türk kahvesi söyledi. Bu odadan çıkarken hayatım değişecekti ama iyi yöndemi yoksa kötü yöndemi bilemiyordum.