/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
https://www.google.com.tr...HG3dPBZOir437oWS5_Q&u
  1. 1.
    +1 -1
    insan Hakları Derneği (iHD) ve Türkiye insan Hakları Vakfı (TiHV) 26 Haziran işkenceye Karşı Mücadele ve işkence Görenlerle Dayanışma Günü dolayısıyla bir rapor yayımladı. Raporda özellikle bölgedeki korkunç bilançoya dikkat çekildi.

    15 Ağustos 2015 tarihinde başlayan sokağa çıkma yasaklarından 2 milyon insanın etkilendiği, hem özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları hem de her an öldürülme korkusuyla yaşadıkları belirtildi. Çatışan tarafların kendi durumlarına ilişkin açıklamalar ve rakamlar da rapora yansıdı. Buna göre 24 Temmuz 2015- 15 Nisan 2016 tarihleri arasında yaşdıbını yitiren polis, asker, korucu sayısının 485, yaralı sayısının ise 990 olduğu görüldü. Aynı rapora, yaşdıbını yitiren militan sayısı 400, yaralı da 29 olarak yansıdı. iHD ve TiHV’in raporunda tam 542 sivilin öldüğü ve yine halktan 664 kişinin yaralandığı da kaydedildi.

    Çatışma Türkiye geneline yayılır mı?
    Sürekli öldürülme korkusuyla yaşayan ve yer değiştirmek zorunda kalan 2 milyon insan, toplamda ölen 1427 kişi ve 1683 yaralı! Tam bu noktada, “Türkiye’de bir iç savaş çıkar mı?” sorusunu sormak Kürt coğrafyasında yaşayanların haklı olarak gönül koymasına ve kırgınlıklarının derinleşmesine yol açıyor. Küskünlüklerini, “Biz zaten hâlâ savaşın içindeyiz” diyerek ortaya koyuyorlar.

    Açıkçası doğru sorunun da “Savaş çıkar mı” değil, “Çatışma Türkiye sathına yayılır mı?” olması lazım!

    Genel Türkiye manzaralarının yanı sıra yazılanları, çizilenleri üst üste koyunca maalesef soruya ilişkin iç açıcı bir yanıt da veremiyoruz. Her şeyden önce, ‘türlü nedenlerden ötürü’ artık başka bir yolu kalmadığı anlaşılan bir lideri izliyoruz. Basit ipuçları veriyor. Mesela üçüncü kez, El Kaide’ye bağlı katil sürüsü El Nusra’yı referans gösterip onu kendi tabanında sempatik kılıp meşrulaştırmaya çalışıyor. Yarattığı bu ‘Legalmiş’ algısının üzerine kışkırtıcı dil ve provokasyonu koyuyor. Gezi’yi kaşıyor, seküler kesimi hareketlendiriyor. Basitçe, sokağı kurup ‘yakın olduğu zihniyete’ gönderme yapıyor! Sistemi daraltıyor. Siyasal islam’ın tüm silahlarıyla kendi kitlesini kemikleştirirken, geride kalanın yaşam şansını kısıtlıyor. Yine köşeye sıkıştırıp daralttığı sistemin sözcüleriyle ise neredeyse her gün “Alevilere yer kalmayacak”, “Her türden öteki boğulacak” mesajları veriyor. Liderliği kurtarmanın, canlı ve ayakta tutmanın tek yolu; ‘Tek din, tek mezhep, tek millet, tek tip halk’ kurgusundan geçiyor. ALLAH ÜLKEMiZi KORUSUN SESSiZ KALMAYALIM OLAN ASKERiMiZE POLiSiMiZE VATANDAŞIMIZA OLUYOR ...
    ···
   tümünü göster