Madem dinlemedesiniz devam ediyorum.

Saat 1 buçuk gibi çıktık 2 buçuk gibi vardık birliğimize beyler. içeri girer girmez nöbetçiler ve o günkü nöbetçi komutan aynı zamanda bizim hizmet muhafız bölüğünden sorumlu olan komutan karşıladı bizi. Hemen çocuklardan biri geldi, telefonları bize verin biz size içeri girince veririz oldu. Bizimkiler bana baktı, verelim riske girmeyelim dedim. Sonra bi poşet çıkardık hızlıca içine koyduk telefonları verdik bu çocuğa. Sonra telefon yasak beyler dedi bizden sorumlu olan komutan. Hadi ona bi isim koyalım. ismi ömer olsun. Neyse işte varsa çıkarın , yakalarsam fena olur dedi. Biz de yok komutanım dedik. Bir tek ben şu askercelli gibko telefonu cıkardım. Bu da derinden bi bakış atıp, tamam lan öyle olsun dedi. Şimdi gidin direk yatın yarın sabah içtimadan sonra yanıma gelin dedi. Tamam dedik.

Biraz birlikten, binadan bahsedeyim. Gitmeden önce de fotosuna bakmıştım. Yeni bir binaya benziyordu. Zira yeni olmasa da baştan aşağı tadilat olmuş, cillop gibi bi binaydı. Wc'lere bal dök yala, odalar desen 10 kişilik var yok. Yani sevmiştim birliği. Bir de 24 saat sıcak su varsa.. dedim. Arkadan bi ses geldi. O kadar da değil. Burası asker ocağı ana kucağı değil dedi şişko bir asker. Sen kimsin bilader diye atladım ben. Çıkıntıydım biraz, bu yüzden de bizimkiler her işi bana bırakıyodu. Her taka ilk ben atlayıp , neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyodum. Bu yüzden basıma bi işte gelebilirdi tabii ama bişey gelmedi neyse ki.