+1114
-67
Lisede hoşlandığım bir kız vardı. Aylin... Ancak okulun en pgibopat çocuklarından biriyle çıkıyordu. Ümit...
Aylin'e karşı olan hislerim bende adeta bir saplantı haline gelmiş, hoşlantı dediğim şey kara sevdaya dönüşmüştü. Artık her ortamda ondan bahseder olmuştum.
Aynı ortamda takıldığımız osman diye bir çocuk vardı. Aynı sınıftaydık ama fazla da samimi değildik. Ben yine aylin hakkında konuşunca "yeter birader gibicem aylin'i ya" dedi. Nevrim döndü, çıldırdım. Kafa göz girişmeye başladım, zor aldılar elimden. Bir ton küfrettim buna. Yedirememiş tabi, gitmiş kızın sevgilisi ümit'e yalan yanlış şeyler de ekleyerek bir sürü şey anlatmış. Çocuk her yerde beni arayıp, soruşturuyormuş.
Korkmadım desem yalan olur. Elemanın her yerde akrabaları, tanıdığı, abileri var. Onu da geçtim kavgacı ve pislik biri. Mardin kızıltepeliydi yanlış hatırlamıyorsam.
Ben bir şekilde özür dileyecem, çocuk zamanında kuran'a falan gitmiş, cuma namazı hiç kaçırmazmış falan. Bu beni bir şekilde affeder dedim. Kendi kendimi rahatlatıyorum ama korkum geçmiş değildi.
Çocukla teke tek kapışmaya zaten zütüm yemez. Bir diğer endişem de aylin'in duyması ve benim yerin dibine girme olasılığım.
Şimdi bombaya bak. Aylin olayı duymuş. Arkadaşı zehra ile haber göndermiş. Kız bana "seninle iki dakika konuşabilir miyiz?" deyip okulun yanındaki parka çağırdı. Gittim, aylin'in aslında benden hoşlandığını, ümit'ten korktuğunu ve bu yüzden ayrılamadığını sadece onunla boş boş mesajlaştığını söyledi.
Allaaaaah, sevinçten havalara uçtum. Bütün korkum falan geçti. Ertesi gün sınıfa girdik. Tenefüste bu ümit yavşağı geldi. Yakamdan tuttu, duvara yasladı. Öküz gibi güçlü amk çocuğu. Bir baktım aylin de karşı sınıfın kapısında suratında endişeyle bizi izliyor.
+ aylin'den uzak durmazsan, her yerde muhabbetini açarsan senin geçmişini giberim.
Aylinle göz göze geldim. Göz göze gelince gaza da geldim.
- Bırak yakamı burda ceza almayalım, mahallenin çıkışındaki körpünün orda teke tek kapışalım.
+ tamam lan kapışalım. Saat kaçta?
- Yarın okul çıkışı..
+ anlaştık lan muallak.
- Kimse gelmesin ama tek gelcen, ben de tek gelcem tamam mı?
+ tamamdır.
Zil çaldı sınıflara girdik. Ya dayak yiyecektim ya dövecektim. Ama o fiziksel olarak güçlüyse ben de zihinsel olarak güçlüydüm. Kafamı kullanmalıydım derken osman binini fark ettim.
Tabi herkes kavga muhabbetiyle ilgili bana helal lan, döversin falan filan diyor.
Dedim ki enayiyi tek çağırdım, ben 20 kişi gitcem, dayaktan öldürcez muallakyi. Halbuki kimsem yok amk.
Osman söylemese de başka biri mutlaka söyleyecekti. Çocuk ya tek gelecekti ya kalabalık. Tek gelirse sıkıntı, çok kişi gelirse kız meselesi falan en azından durumu lehime çevirirdim, ayırırlardı fazla hasar yemezdim belki. Niyetim o. Çıkışta köprünün oraya gittim. Beklemeye başladım. Üstümde okul kıyafetleri var. Bekliyorum bekliyorum kimse yok. Bu gelmeyecek herhalde dedim, yürüdüm tam köşeyi döndüm ki bir grup kalabalık. Ellerinde demirler, sopalar.
Aha yarra yedin mustafa dedim. Gittim beklemeye başladım. Düşünüyorum ne yapsam ne yapsam diye. O sıra ezan okundu. Azizallah dedim, ampul kafamda parladı. Hemen yerdeki kartonu alıp camiyi baz alarak açıp yere serdim ve namaza durdum. Arkamdan aha orda bin lafını duydum. Allahu ekber dedim namaza başladım.
Adamlar geldi başımda bekliyor. "Adam dininde namazında niyazında, bu çocuğu mu dövecez tek başına gelmiş" falan gibi şeyler söylüyorlar.
Ben yavaş yavaş namaz kılmaya devam... Namazı bitirdim selam verdim. Ümit'in abisi de gelmiş.
- allah kabul etsin kardeşim
+ allah razı olsun abi de çok kalabalık gelmişsiniz.
- Kardeşim yanlış anlama olayı anlamaya geldik, senin gibi namazında niyazında adama dokundurtmam burda rahat ol olayı anlat.
+ abi ben aylin'i seviyordum. Ama ümitle çıktığı için saygı duyuyordum. O yüzden içime atmıştım sevgimi. Sonra osman diye bir arkadaş var ben o ayline küfür edince bir güzel dövdüm. O da yedirememiş ortalığı kızıştırmış. Fitnelik yapmış abi... Sonradan da aylin'in beni sevdiğini öğrendim. Sevdam için kapışacaktım teke tek ama çok kişi gelmişsiniz.
- Anladım kardeşim.
Döndü ümite bir tane tokat koydu. Sonra girişti tekme tokat zor ayırdılar. Benden özür dileyip gittiler.
Sonra ertesi gün de ümit osman'ı okulda komalık etmiş, okuldan attılar ikisini de kavgadan.
Sonra biz aylinle konuşmaya başladık falan işte. Sevgili olduk bir buçuk sene sonra da ayrılmak zorunda kaldık.
Neyse bir taşla üç kuş vurduğum bu anımı dinleyen herkese çok teşekkür ederim.