+1
Gerçekten de unutulmazdı. Frazier, tanrıların oğluna bir kez daha hayatı zindan etmişti. Dövüşten sonra Futch şöyle dedi: “Ali akıllıca dövüştü. Enerjisini duruma göre saklayıp duruma göre kullandı. Tarzı sayesinde bunu yapmayı başarıyor. Bu bir anatomi meselesi: Bu iki adamı birbirinden sadece vücutları ayırıyor. Ali artık çok iri, bir de o uzun kolları ekleyince… Joe sürekli olarak baskı altında dövüşmek zorunda kalıyor. Böyle bir durumda insanın hem bedeni hem ruhu hırpalanıyor.” Dundee de maçı şu sözlerle değerlendirdi: “Dövüşçüm her şeye dayandı ve tüm gücünü kullandı. Onun gibisi bir daha gelmeyecek.” Ali’nin sorulara cevap vermesi için biraz zaman geçmesi gerekti: “Bu sporun her şeyi olmaktan yoruldum. Artık başkaları dövüşsün. Ali bir daha ringe çıkmayabilir.”
Ertesi sabah, süitinde kısık bir sesle konuşuyordu Ali: “Eskiden şöyle bir hikaye duymuştum: Adamın biri, bir maratoncuya “Son kilometrelerde aklından ne geçiyor” diye sormuş. Maratoncu da “Kendime bunu neden yaptığımı soruyorum” demiş. Bu iş öyle yorucu ki… Zihinsel anlamda insanı bitiriyor. Ben de maç bittiğinde bunu düşünüyordum: Neden bu işi yapıyorum ki? Bu zebellah gibi adamın karşısında ne işim var? Gerçekten acı çekiyorum. Deli miyim, neyim. Her zaman ben, dövüştüğüm taksörleri en iyisini yapmaya zorlamışımdır. Şimdi bunu rahatlıkla söyleyebilirim: Joe Frazier beni en iyisini yapmaya zorladı. O gerçekten büyük bir adam. Tanrı onu korusun.”
Yazan: Mark Kram