/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +2
    Her şey ışık ile gölgenin ansızın yer değiştirmesi gibi kısacık bir anda olup bitti ama uzun yıllar sonra dahi hepsini sert ve saf bir gerçeklik hissiyle hatırlayacağımıza eminim. Hâlâ merak ediyorum: muhafazid Ali aynada son bir kez kendine bakabilse dikkatini çeken ilk ve son şey ne olurdu?

    Ali, onur konuğu olarak davet edildiği Malacanang Palas’ın kırmızı halı döşenmiş merdivenlerini Filipinler’in First Lady’si Imelda Marcos eşliğinde çıktı. Güzel Imelda, devasa ağır sıklet dünya şampiyonunun kocaman şamdanların süslediği büfeden seçim yapmasına yardımcı olurken, terası hafif müziğin tınısı dolduruyordu. Birbirlerine bir şeyler fısıldadılar. Sonra Imelda konuğunun tabağını doldurdu. Ali yemeğini beklerken odayı aydınlatan titrek mumlar, kendini ve sanatını son bir kez ispat etme savaşından canlı çıkan bu adamın yüzünü ürkütücü bir aydınlıkla boyuyordu.

    Varoluşçuların en çılgını, zamanımızın en büyük sürrealisti ve tüm dünyanın kralı muhafazid Ali’yi daha önce hiç bu kadar savunmasız ve narin görmemiştim. Neredeyse acınacak haldeydi, o heybetinden eser yoktu. Kendisini tek sahibi ilan ettiği dünyamızdan çok uzaklardaydı. Çatalını zorlukla tutuyor, yemeğini sıyrıklardan pembeleşmiş alt dudağına doğru ağır ağır zütürüyordu. Yüzünün rengi atmış, her tarafı kızarıklıklarla dolmuştu. Gözlerindeki çocuksu merakla dolu ışık sönmüştü. Sağ gözü mosmordu, aşırı ışığa dayanamayan birinin gözüne fener tutulmuş gibi kısılıyordu. Yemeğini çiğnerken acı çekermiş gibi bir hali vardı. Yüzündeki zavallı maskenin farkına varmışçasına, kendini bir anda mum ışığının aydınlığından sakladı. içinden bir ses, haline acı acı gülüyordu sanki. Sonra aniden toparlandı. Yüzündeki o ifade karanlıkta kayboldu.
    ···
   tümünü göster