+7
-2
Hikaye altincisine açtım ama öyle senaryolu bir şey olmayacak. Sadece anılarımı yazacağım, bazen gülüp bazen hüzünlenebilirsiniz, hiç etkilenmeyip "bu ne amk" da diyebilirsiniz. Bilemiyorum hangisi olacak, öğrenmek için başlıyorum bu da ilk anı olacak.
Ankara'ya okul için geldim, daha önce sadece iki kez ailemle gelmiştim onda da Haymana denen yere Kaplıca için gitmiştik. Her neyse okulun ilk haftası bitince eve gitmek istedim, çıktım yurttan başladım durağa doğru yürümeye.
Durağı buldum, beklerken adamın birine Kızılay'a burdan gidiliyo de mi? diye sordum. Evet dedi ben de Ankara'ya yeni geldim dedim sohbet edeyim azcık diye. Kartınız var mı diye sorduğunda yok ne kartı diye sorusuna soruyla karşılık verdim. Otobüse binmeniz için kart gerek dedi. Nereden alabileceğimi sorduğumda yukarı doğru ilerle şuraya gidip alabilirsin dedi. Sakin olun Şura derken bi amlıdan bahsetmiyo söylediği dükkanın ismini hatırlamadığım için şura dedim. Her neyse tarif ettiği yere gittim ama öyle bi dükkan yok aq.
Kandırıldığımı anlayıp adamı fetocu ilan ettikten sonra kandırıldım, milletim affetsin diyerek durağa doğru yürümeye başladım. Durakta başka birine sordum, o ileri gidip kavşaktan sağa dönmemi söyledi. Yolda kavşaklara, hayatta yavşaklara dikkat edeceksin deyip adamın "mal mı bu aq" diyen bakışları altında ilerledim. Kavşağı gördüğümde dikkat ederek sağa doğru döndüm ve orada birisine adamın bahsettiği göbeğin nerede olduğunu sordum. Sorarken göbekten kastımın organ olmadığını söyledim. Sonra göbeğin zaten bir organ olmadığı aklıma geldi ama bunu da söyleyecekken adam ileri doğru bi 200 metre yürü görürsün dedi. Eyvallah karşim yakıyosun deyip kavşaklara dikkat eden adamın attığı bakışlara benzer bakışlar altında yürümeye devam ettim. Nihayet göbeğe ulaştığımda azcık ilerde otobüs durağı ve büfe gördüm. Güvercinlerin dediğine göre kart büfeden alınıyordu. Büfedeki adam kart istediğimde kart satmıyoruz dedi. Ne demek satmıyorsunuz güvercinler yalan mı söyledi yani dediğimde garip garip baktı. Güvercinlerin de beni kandırdığını farkedip onları da fetocu ilan ettikten sonra telefon rehberimden Ankaralı bi arkadaşımı aradım. Özel halk otobüsüne binmemi söylediğinde ben normal halktanım alırlar mı ki diye sordum. Telefonu suratıma kapattı değişik. Özel otobüsü beklerken başbakanlığa aday olmaya karar verdim. Malum ülkede kandırılma işleri iyi prim yapıyor. Durakta bi adama gelen otobüs özel mi diye sorduğumda yok bu devlet dedi. Tamam kartım yok da diyerek kendimi acındırma yeteneğimi kullandım. Hemen oyunuma gelip ben sana kart basarım dedi. Sana basarım demesi biraz ağır olmuştu ama sesimi çıkartmadım çünkü yardımına ihtiyacım vardı. Otobüse bindik ve o Ulus'ta indi. Ben de Kızılay'da indim ama indiğimde otobüse yetişme imkanım kalmamıştı. Ankara'da oturan bir akrabamı arayıp olayı anlattığımda bize gel dedi. Tamam geliyorum deyip telefonu kapattım ve maceram böylece sona erdi.