+13
Gülistan, zütünü hafif hafif ileri geri oynatarak sinyali verdiğinde, yarağımı yavaşça yarısına kadar çekip, geri sokarak zütünü gibmeye başladım. işin en güzel yerinde telefonum çaldı birkaç kere. Ama züt gibmeyi yarıda bırakıp telefona bakacak değildim. Ardından telefonum belirli aralıklarla birkaç kez 'Dıt, dıt!" diye öttü, SMS gelmiş olmalıydı. Kendimi işime verdim, gittikçe hızlanıyordum Gülistan'ın zütünü giberken.
Terlemiş zütünün yanaklarına kasığımın çarpmasından dolayı çıkan 'Şak, şak, şak!' seslerine, Gülistan'ın yüksek sesle Oh'lamaları, Ah'lamaları ve benim de kısa kısa inlemelerim eşlik ediyordu. Gülistan'ın zütünü gibmek, dıbını gibmekten 100 kat daha fazla zevk veriyordu bana. Belini tutmayı bırakıp, bir elime örgülü uzun saçlarını doladım ve saçlarından asılarak gibmeye devam ettim zütünü. Diğer elimi dıbına atıp yokladığımda ise, dıbını seller sular zütürüyordu. Biraz önce ben dıbını giberken en ufak tepki vermeyen Gülistan, şimdi zütünü giberken amından boşalmıştı. Fakat halen bitmek tükenmek bilmez bir enerji ve büyük bir hırsla kendini geriye vurmaya devam ediyordu. Okadar ki, bu çarpmaardan kasıklarım ağrımaya başlamıştı...
Yaklaşık bir 10-15 dakika sonra ona, "Aşkım ben yoruldum!" deyip onu durdurdum. Yarağımı zütünden çıkarıp, yanına sırtüstü uzandım ve "Aşkım sen üste çık, öyle devam edelim!" dedim. Gülistan ne istediğimi anlamamıştı, bön bön bakıyordu suratıma. "Ata biner gibi yapacaksın!" dedim. Fakat yine anlamamıştı. Amından gibilirken sırtı yerden hiç kalkmayan ve zütten gibilirken de sadece domalmayı bilen Gülistan için bu pozisyon yeni olmalıydı. Yarağımı elimle dik tutup, "Aşkım çık üstüme, tuvalete işer gibi çömelerek yarağımın üstüne otur!" dedim. Şöyle mi, böyle mi derken, yarağımı zütüne alıp üstüme oturmayı becerdi. Destek alması için ellerimi ellerine kenetleyip, "Hadi, şimdi sen benim yarağımı gibeceksin!" dedim.