-
926.
+4“ Adım çağrı…..yada bana öyle söylediler bilmiyorum…kendimi bildim bileli toplayıcıların himayesinde büyüyen çocuklardan biriyim….annemin yada babamın kim olduğunu bilmiyorum….toplayıcılar her şeyimle ilgilendiler…büyüttüler….okuma yazma öğrettiler…kendimi geliştirebilmem için her şeyi yaptılar….bütün bildiklerimi onların sayesinde öğrendim….elektrik…yemek…hayatta kalma eğitimleri….silah eğitimleri…her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrettiler…bizden büyüklere de öğretmişlerdi sonradan onları kendi bünyelerine alarak sokaklardaki gruplara eklediler…çok fazla birbirine düşmen grup var….ve sürekli olarak sınırlarımızı korumak zorundaydık…zamanında öyle değilmiş ama bir tek hakimi varmış Ankara’nın ama onu da sanırım Polatlı yakınlarındaki bir çatışmada öldürmüşler….20 yıl olmuş öldürülmesinin üzerinden geçen süre….neyse…bizi eğitip sonra kendi bünyelerine ekliyorlardı….hangi konuda daha iyiysen o konuda kadrolaştırıp kullanıyorlardı….beni de kıvraklığım ve hızlı koşmam sayesinde haberleşme ve izleme faaliyetlerinde kullandılar…bir gün kampa küçücük çocuklar getirdiler….yaşları en fazla 5 yada 6 olan çocuklardı bunlar….çocuktu bunlar….küçücük çocuklar….laftan anlamaz…annesinin babasının yanında olması gereken çocuklar…onları dövdüler….ağızlarından burunlarından kan geldi hepsinin…silah tutmayı ve bıçak kullanmayı öğretmeye çalıştılar…ama çocuklar sürekli olarak ağlıyorlardı….dayanamadım…bir gece hepsini oradan kaçırdım….kendilerine POLiS ÖZEL HAREKAT adını takan adamlara teslim ettim….Toplayıcılar peşime takıldılar…günlerce onlardan kaçmaya çalıştım….ORTA DOĞU TEKNiK ÜNiVERSiTESi adında bir yerde sıkıştırdılar beni….çok fazla bina vardı burada…onlardan hızlı olduğum için beni yakalayamadılar…SPOR BÖLÜMÜNDE günlerce kaldım…kaldığım sürede PARKOUR adında bir spor keşfettim kitaplardan….sonrada bunu kullanmaya karar verdim…kendimi geliştirdiğim zaman beni göremedikleri akşam ve gece saatlerinde onları avlamaya başladım….sabahları kendime hazırladığım yerde uyuyor…geceleri de yürüyenleri, toplayıcıları ve temizleyicileri avlamaya başlıyordum….sonra bir gün SiYAH TAKIM ELBiSELi bir adamın peşine düştüm…bu adam yürüyen değildi ama yürüyenler onun sözünden çıkmıyorlardı…adeta onların çobanı gibiydi…günler boyunca peşinden gittim…sizle karşılaştığım zamanda neredeyse onu yakalamak üzereydim….zaten nerede saklandığını biliyorum…ama onu orada kıstırmak çok zor…en azından bir kişi için….ama eğer çok fazla kişi olsaydı…o zaman durum farklı olabilirdi”Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!