-
476.
+2Tam tarlanın ortasına geldiğimde koyunu yatırdım. Küçük bişeydi zaten. Belinden bıçağı çıkarıp sözcükleri ezgi gibi mırıldanmaya başladım..
Reva ugna ezrul.. Desfur galsa vekh.. Reva ugna ezrul.. Desfur galsa vekh..
Sonuncu tekrarımda bıçağı koyunun boğazına vurdum. Birden kulağımı sağır edecek şekilde tiz bir ses çıkarmaya başladı koyun, daha önce kurban kesimi görmüştüm ancak bu şekilde bir ses hiç durmamıştım. Biraz debelendikten sonra koyun hareketsiz kaldı ve yazılan gibi yüreğini, kafasını ve geri kalanını ayrı ayrı çukurlara gömdüm. Hemen etkisini göstereceği yazıyordu ama önemi yoktu. Yavaş yavaşta cezasını bulsa olurdu o kadına. Bıçağı temizledikten sonra sarıp belime koydum. Üstüm batmıştı. Tekrar eve doğru yola çıktım.
Eve girdiğimde çok yalnız hissettiğimi fark ettim. Odamda biri vardı sanki sesler geliyordu. Hemen elimi bıçağa attım ve yavaşça kapıya yöneldim. Kapının kulpuna asılmamla zilin çalması bir oldu. irkildim ve kapıyı bıraktım. Dış kapıya gelip kapıyı açtım. Gelen hasan amcaydı.
- Evlat adeti bilmezsin diye söylemek istedim. Adak kesilince dağıtılır. Adak sahibi yemez. dedi ve yine gülümsedi.
+ Adak mı? dedim. Afallamıştım seslerden falan. Ha adak ! Amca mezbaya verdim daha kesilmedi. Kesilsin biliyorum adeti dedim. Peki evlat dedi. Birden gözleri karardı hasan amcanın tıpkı rüyamdaki gibi tueal iilay dedi garip bir sesle. NE? NOLUYOR? dedim yüksek bi sesle Bir şey mi oldu evlat? dedi, gözleri normaldi.. Yok amca '' diyip kapıyı kapattım. Nefes nefeseydim.
başlık yok! burası bom boş!