+44
-1
Adını söylediğim anda krizlere girircesine ağlamaya başladı. Ona sarıldım. Deli gibi çırpınıyordu. Kollarımın arasından uçup gidiyordu resmen. Böyle yaklaşık 10 dk durduk. Sakinleşmeye başlamıştı. Ama bu sefer bebeği ağlamaya başladı. Bebeğinin adını sordum yutkunarak. Çok tatlı bir kız çocuğuydu.
Selen dedi. Gitti selenle ilgilenirken ben de telefonuma baktım. 5 cevapsız çağrı ve 1 mesaj. Mesaj metni aynen şöyleydi.
Aşkım neredesin bişey mi oldu? Düğün için yer bakacaktık hani??
Allah kahretsin nasıl unuttum ben bunu. Bugün Aslı yla (nişanlım) düğün için mekan bakacaktık. Hemen odadan çıkıp aradım ve özür diledim. Ona bunu telafi edeceğimi bahsettim. Ve olayları kısa bir özet geçtim. Ama tek farkla. X den bahsetmemiştim. Sıradan bir boşanma davadı için toplantım var dedim.
Kendimden nefret ettim o an. Nr yapıyordum ben? Bir yanda beni deliler gibi seven müstakbel eşim bir yanda karşılıksız gençlik aşkım.
Kafamda bu sorular dönüp dururken X birden yanımda belirdi.
X: Evlendiğini bilmiyordum.
B: Bende senin evlendiğini bilmiyordum. Ayrıca daha evlenmedim. Nişanlıyım.
Yeniden ağlamaya başladı.
X: Pişmanım biliyor musun bu yaşananlara. Keşke sana bu olaylardan daha önce haber verseydim. Beni affedebilecek misin?
B: Şuan ne yeri ne zamanı bunları konuşmak için. Yarın konuşalım bu meseleleri lütfen.
X: Tamam nasıl istersen.
Sonra raporlarını hazırladım. Gidetken X in çantasına 350 tl gibi bir para sıkıştırdım. Zor durumda olduğu belliydi. Evine bıraktım onu ve bebeğini.