+39
-1
bundan sonra okudugum entrylerinin altına kendi anladıklarımla özet çıkartacagım ki daha da akılda kalıcı olsun
-ilkel beyin, hayatta kalmamızı sağlayan gerek can güvenliği gerek yeme, içme, barınma vs. bü tür temel şeyleri karşılayan kısım. ilkel beyin, üst beyinin yükledikleri anlamlar, makamlar, mevkiler, dert, tasa, ruh hali vb. farketmeksizin her insanda aynı işlevi görür.
-içimizdeki alfayı çıkaramadıgımız sürece hayattan gerçek anlamda zevk almayı beklemek haksızlık olur. alfayı çıkarmamıza ise en çok yardımcı olacak olan şey bizim nefret ettigimiz şey olan : HAYAT. bunun en temel sebebi ise hayata yanlış pencereden bakmamız.
-yazar hayatımızı değiştirecek olan cümleyi bu entryde söylemiyor belki ama aslında çok önemli bir altyazı geçiyor : " dünyada am yalamaman, bi ortamda övulmemen, balık gibi amdan ama atlamaman için hiçbir neden yok. buna tek engel SENSiN". hayata bir binanın manzarası' şeklinde bakacak olursak, biz bu manzaraya binanın bodrum katından bakıyoruz ve bir gibim göremiyoruz. manzaranın (hayatın) keyfini çıkarmak için binanın en tepesinden bakmalıyız. peki binanın en tepesine neden çıkamıyoruz?
1.pgibolojik olarak hazır degiliz, koku, beden dili ve duruş, giyim, diksiyon, kültür seviyesi, mizah yetenegi, küstahlık seviyesi.
öncelikle ilk engeli aşmamız lazım yani kendimizi alfa olmaya, binanın en tepesinden bakmaya ikna etmemiz lazım. eninde sonunda tepeye cıkacagız belki ama yazarın görevi bu süreci hızlandırmak.
-yazar mutsuzlugumuzun nedenini hayata baglıyor ve kendini, bizi bu yolda ilerleten bir komutan olarak görüyor. bizleri de askerleri olarak görüyor. bu yolda ilerlemenin disiplin gerektirdiğini ve tıpkı bir er komutanından nasıl korkarsa bizim de ona o şekilde yaklaşmamızı ögretiyor. *çünkü korku, minnetten üstündür* ve bilinçaltına daha derin şekilde kazınır..
-yazarın anlattıkları üst beyine degil, ilkel beyine gidecek şeyler.(manipüle)