/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +1 -2
    Hem Atsızcı Hem Hem Türkeşci olan kişiler günümüzde hala varlıklarını sürdürüyorlar. Anlayamıyorum 2 zıt noktayı aynı anda nasıl benimser bir insan ?.

    Aslında açık olan ama bazıları tarafından bazı yerleri kavranmayan yerleri dilim döndüğümce tekrar açmaya çalışacağım.

    Yazının başında kesin hükümleri yazacağım, ersonrasında ise neden böyle olduğunu göstereceğim.

    Hem Atsız Beğ’in görüşünü Hem Türkeş’in görüşünü bir insan aynı anda sevemez.

    Türkçü diye kendini tarif eden insan kesinlikle siyasi parti tutmaz ,taraftarlığını yapmaz.

    Hiçbir askeri başarısı olmayan adama başbuğ denmez. Türk’ün son başbuğu Mustafa Kemal ATATÜRK’tür.

    Türkeş’e başbuğ sıfatını yakıştırmak Alp Er Tungadan Mustafa Kemal’e tüm başbuğlara hakarettir. Arasından birini seçin Türkeş’in yaptıklarıyla karşılaştırın.Ruh sağlığınız yerindeyse gerçek başbuğ kimdir göreceksiniz.

    Alparslan Türkeş diye biri yoktur, hiç olmamıştır. Gerçek adı Hüseyin Feyzullah’dır.

    Irkçılık-Turancılık Davasında özür mektubu yazarak davadan dönmüştür. Mektupta hatamı anladım. Beni affetmenizi istirham ederim diye yazmıştır.Bu cümleyi Atsız Beğ’in bir sözü ile bitireyim.Şerefliler taviz vermez, şerefin tavizi yoktur

    80 Darbesi sırasında “Gençler ölüyor. Bir şey yapmayacak mıyız?” sorusuna, “Birileri ölecek, birileri de öldürecek. Biz de böyle böyle iktidar olacağız.” cevabını veren kişi Alparslan Türkeş’in ta kendisidir.Ülküsü uğruna kendilerini feda eden kendilerini bırakın kendileriyle beraber ailelerini feda eden kişilere büyük bir hakarettir bu söz.

    1962’de Atsız beğin yazdığı 9 ışığı 1965’de 9 ışık doktrini diye uyduran kişi de Alparslan Türkeş pardon Hüseyin Feyzullahtır.

    Atsız Beğ’in Kalesi olan Ötüken Dergisini teşkilatlarına yasaklatıp Kürtçe dergi çıkartan da Hüseyin Feyzullah’tır.

    Milliyetçi bir partidir diye MHP’ye girip Türkçü olmadığı için çıkan Ali balseven için “Davadan döneni vurun” diye emir veren kişi de Hüseyin Feyzullahtır.

    Kürtler ile kardeşlik masalının en büyük destekçisi de Hüseyin Feyzullahtır.”Biz 900 yıldır kardeşiz. Benim yeğenlerim Kürttür kız kardeşim kürtle evli. Bizim birbirimizden ayrılmamız mümkün değildir.” Diye söyleyip bu etnik seviciliğin destekçiliğini yapmıştır.

    Sözde soykırımı -Kaza olarak yaptık, telafi etmeliyiz- diyerek kabul eden kişi de Hüseyin Feyzullahtır.

    Fethullah Gülen’e de övgü dolu sözleri var ama o sözleri buraya alacak kadar değerli görmüyorum. Merak edenler araştırabilir.

    Şahsi malı olarak bir tek dikili ağacı bulunmayan, diye başlayan bir cümle ile Fethullah Gülen’e övgü dolu sözleri vardır.

    Fethullah gülen konusunda birçokları gibi yanıldı diyelim.

    Irkçılık-Turancılık davasında istemeden kıvırdı diyelim.

    Ötükeni yasaklatıp kürtçe dergi çıkartarak hata yaptı diyelim.

    Ali balseven olayında bir yanlışlık oldu öyle demek istemedi diyelim.

    Kürtler ile ilgili sözleri siyaset için diyelim.

    Ermeni ve yahudiler ile ilgili sözleri var onları buraya almadım.Ama bu konuda da hata yaptı diyelim.

    Yahu gençlerin ölmesine tepki vermeyerek hatta o sözleri söylerek bizim hakaret kabul ettiğimiz o sözleri istemeyerek söyledi diyelim.

    Şimdi durun bir kendinize sorun siz kime başbuğ diyorsunuz ?

    Yahu yaptıklarının hepsi hata kabul ederek ona başbuğ demeye devam etmek geçmişe hakaret değil mi ?.Milliyetçiliğe hizmet etti diye sahiplenmek olacak iş mi bu ?.Milliyetçiliğe milliyetçilerinin kendisi sahip çıkmıştır kardeşim. Feyzullah’ın bu konuda bir başarısı yok.

    Yahu Atsız Beğ nice işkencelere nice zorluklara rağmen en ufak taviz vermekten çekinmiş, ancak hayatında en büyük tavizleri vermekten çekinmemiş  olan adamı nasıl birbiriyle eş tutarız ya da ikisinin görüşlerini aynı anda benimseriz ?.Bu normal bir şey değil.

    Feyzullah Atsız beği Hocası kabul etmişti. Irkçılık Turancılık davasında yanına giden normal bir subaydı. Dava arkadaşıydılar.Ama ilk hukuki davada Feyzullah davasını satmıştı. Ancak bu çok yıllar sonra anlaşıldı.Bu anlaşılma özür mektubunun bulunmasıyla oldu.

    Eskiden türkçü bir parti vardı. Adı ise CKMP idi. Yani Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, günümüzdeki adı milliyetçi hareket partisidir. CKMP Türkçü bir parti idi. Genel Başkanı Feyzullahtır. Ama siyasi bir başarı yakalayamadıkları için Türkeş ve arkadaşları partiyi Türkçü parti çizgisinden çıkartarak islam motiflerini kullanmayı istediler.

    Türkçü Partiden islamı kullanma partisine dönüş 1969 Adana Kongresidir.

    Türkçü sözlerin islami sözlere dönüşmesi ,Türkçü sembollerin islami sembollerine dönüşmesine karşı çıkan bir grup vardı.Bu parti de ki bu karşıt grubun lideri Irkçı Turancı Nihal Atsız Beğ’dir. Bu oy toplama çabası için girişilen duruma

    “Oy toplamak için Arap develere bin” dediler. “Sen git güvendiğin Araplara biat et” dediler. Bu dönüşümün sonuna kadar karşısındaydılar.Ve sonra kongrenin çoğunluğu Feyzullah ile birlikte karar verdi. Nihal Beğ ve dava arkadaşları kongreden ayrıldı. Böylece Kongrede Karşıt grup kalmayınca Feyzullah ve arkadaşları partinin ismini değiştirerek başladılar. Adı Milliyetçi Hareket Partisi oldu. islami sembol ve sözler kullanılmaya başlamıştı.

    Bozkurt sembolü üç hilal oldu.

    Bozkurtlar Ülkücü oldu.

    Türkçüler Milliyetçi oldu.

    Türkçüler Derneği kaldırıldı Milliyetçiler Derneği kuruldu

    Parti binalarından Atatürk resimlerini indirdi.

    Ülkücüler otobüslere bindirilip Adıyaman Menzildeki Nakşibendi Şeyhi’nin elini öptürülmeye zütürüldü.

    Alevilerin CKMP ve şuanki Mhp’den uzak durmasının sebebi de Ali Balseven cinayeti idi. Davadan döneni vurun ben de dönersem beni de vurun gibi sözler sarf ederek Doğru milliyetçiliğin peşinden giden Ali balseven katledildi.Ali Balseven ağabey aleviydi. Balseven ağabeyinin cenazesine 1 tane MHPli katılmadı.

    Cenazede sadece Türkçü’ler bulunuyordu. Tabutu Türk ve bozkurt flamasıyla sarılıydı. Başları kalpaklı, sarkık bıyıklı Türkçüler yoldaşları olan Balseven Ağabey’i Kahramanmaraş’a kadar taşıdılar.

    Şükürler olsun bizde Müslümanız.Ama inancın kişioğlu ile tanrı arasında olduğunu biliyoruz. inanç sonradan seçilebilen bir şey. Kişileri inancına göre yargılayacak olanın da Tanrı olduğunu biliyoruz. inancı yaratıcıdan başkası sorgulayamaz.O yüzden Türkçüler inanç konusunda bir birlik ayrılık yada inançla ilgili herhangi bir şey konusunda söylevlerde bulunmazlar. inanç sadece kişiyi ilgilendirir.Biz Tanrı vergisine inanıyoruz ve insanları buna göre sınıflandırıyoruz. Tanrının vergisine göre bizi Türk yaratmış bizde Türk olduğumuz için Türkçüyüz. Milletimizin birliğine inanıyoruz.

    1969 Kongresinde Türkçülerin siyasi hayatı bitmiştir. Türkçüler olarak siyaset yapmıyoruz.En ufak bir parti tutup da sonra kimse ben Türkçüyüm ile başlayan cümle kurmaya kalkmasın!.

    Herkes kafasına göre Türkçülüğe bir kılıf uydurmasın.Bu dava açık nettir.Ya gereğine uyun ya da gereğine uyacağınız bir dava bulun.

    Siyasetsiz olmaz siyasetsiz bir şeyleri nasıl değiştireceğiz diyenlere sadece şunu söyleyeceğim. Dönün bakın bir geçmişe siyaset ne zamandır hayatımızda Türk Irkı Ne zamandır beri var.Bu cevaptan bir şey anlayamazsanız bir şey demiyeceğim. Çünkü lafın tamamı aptala anlatılır.

    islam birliği davasını islam’ın peygamberi Hz.muhafazid bile gütmemişken o böyle bir şeyi yapmamış iken size 10 asır süre versek yine böyle bir birlik söz konusu olmaz. Boş yere çabalamaya gerek yok.

    Yazının sonlarına geldik bir sürü noktaya değindik.Ama hala 2 zıt nokta olmuş kişilerin görüşlerini benimseyecek kişiler var.Çünkü körü körüne bağlanmışlar.

    Akıl sağlığı olan bir kişinin yanlışı doğruyu görmesi lazım.

    Yazının da sonlarına gelirken Feyzullah’ın son hakaretinden bahsedeyim. Müslüman olmayan Türklere ceset demiştir. Karahanlılar döneminden önce yaşayan her Türk ceset o zaman.Ama böyle savunursanız onu kast etmek istememişti diyenler olabilir. Lafı bile nasıl dediği belli değil.

    Feyzullah sandığınız gibi milliyetçiliğin gelişmesine yada ona buna katkısı olmamıştır. Milliyetçiliğin gelişmesi sadece ve sadece milliyetçi kişiler sayesinde olmuştur.

    Tarih doğruyu yazmaktadır. Elbetteki bu gibi bir sürü yanlışı olan Feyzullah’ı değil de Atsız Beğ’i yazacaktır, yazmıştır da.

    Bu konudaki yanlışından dönen bir çok insan oldu Feyzullah’ın gerçek yüzünü gören o yüzden bu durum umut verici bir haldir.Biz gerçekleri görmeye göstermeye nefesimiz yettiğince Irkımızın emrinde Hareket edeceğiz.

    Çünkü Kurdun Huyu Değişmez.

    Burada bu kadar şey yazmışken Atsız Atamızı anmadan bitirmek olmaz. Bilge yolbaşçımız Hüseyin Nihal Atsızı saygı, sevgi ve özlem ile anıyorum.

    Vaktiyle bir Atsız Varmış.

    Var Olsun!

    panpalar üstlere taşıyalım herkes okusun görsün!
    ···
   tümünü göster