Vardığımızda o kuyunun karşısında ki büyük söğüt ağacı olduğunu anladım ancak akşam ezanına bir kaç saat vardı ve bu iş bu gece bitmesi lazımdı kuyudan gülüşme sesleri geliyordu

Hızla kazmaya başladık söğüt ağacının altını ve bir sandık çıktı sandığı aldığım gibi açmaya vaktim yoktu yılmazın kajnenin eline geçmesine tekrar izin veremezdim ezan başladığında eve varmıştık Hamdi Hoca az zamanımız var dedik Hamdi Hoca hızla kağıtlara simya yazmaya başladı bir Kur'an ı Kerime bakıyordu bir kağıtlara hızla yazıyordu koşup duvarlara asiyordu belliydi cuhennadan korkuyordu

O ara bende dualarımı okurken hocamın verdiği kitabı karıştırırken mühür buldum ve ilk defa bir sayfayı yırttım o defterden koştum mumu erittim kapıya astım kapı muhurluydu artık