+2
hayatımın en büyük hatalarından biri. çocukluğumdan beri bilgisayarlara hem donanım hem yazılım anlamında ilgi duydum. oks miydi ne taktu adını tam hatırlamadığım sınavdan anadolu lisesine girebilecek kadar puan yaptım. sırf ilgi duyduğum şeylere daha erken kavuşmak için ergenliğin de verdiği atar pointlerle bütün aileyi karşıma alıp anadolu lisesi yerine anadolu ticaret meslek lisesi seçtim. burada geçirdiğim 4 senenin özetine gelecek olursak:
lise 1
çoğunluğu ingilizce dersinden ibaret olan bu yılda hiçbir mesleki dersin olmayışı, bunun bana yaşattığı hayal kırıklığı, 12 saat ingilizce dersi almamız gereken bu yılda okulda ingilizce öğretmeni olmayışı sayesinde delirmenin eşiğine geldim. tam o sırada megep denen projenin de ortaya çıkması sayesinde birkaç sene içinde göreceğim dersleri internetten indirip araştırmaya başladım. bu arada sağ olsun üst sınıftaki arkadaşlar koridordaki nöbetçi öğretmene onların sigara içtiğini söylemememiz için her tuvalete gidişimizde içtikleri sigaradan zorla bir fırt aldırarak sigaraya başlamamı sağladılar. birbirinden ilginç tipler tanıyıp bıçakla tehdit edilip gasp edilmeye varacak kadar uç deneyimler yaşadım.
lise 2
mesleki derslerin başladığı bu yılda konuların "bilgisayar nasıl açılır" dan başlaması, benim okula girmeden önce dahi ufak tefek programlar yazdığımı düşünecek olursak çok ciddi bir hayal kırıklığı daha yaşattı. zaten megep sayesinde lise 4'e kadar alacağım tüm mesleki dersleri bitirip diğer bölümlerin derslerini bile okumuştum. bu yılım tamamen okulun bozulan bilgisayarlarını tamir edip bilgisayarına ferre sitelerden virüs bulaştıran müdür yardımcısının bilgisayarına format atmakla geçti.
lise 3
açıkça söylüyorum, bu yılın %90'ı benim için uyuyarak geçti. okula git, kafayı sıraya koyup uyumaya başla, arkadaşın dürtmesiyle laboratuvara git, orada da uyu, çık ve eve gel rutini sayesinde her gece sabahlayıp internetten araştırarak yazılım ve programlama konusunda yeni şeyler öğrenme şansım oldu. bu bana aynı yıl hayatımın yolunu çizen iş teklifini almamı da sağladı, o ayrı tabii. yılın ikinci döneminde okuldan çok işi düşünüyor oldum.
lise 4
zaten ciddi bir bölümü stajdan ibaret olan bu yılda kendimi daha çok işime verdim ve mezuniyet sonrası işimi garantilemiş oldum. haftada 2 gün okula gitme zorunluluğu olduğundan, 20 günlük devamsızlık hakkı + 20 gün raporla 40 hafta okula gitmeme opsiyonunu da kaçırmayarak sadece sınavdan sınava okula gidip tam zamanlı çalışan haline geldim.
sonuç olarak;
anadolu lisesine gitmiş olsaydım mühendislik okumak isterdim. mühendis olur muydum, olsam . ama çok ciddi hayal kırıklıkları yaşadım, kendime olan güvenimi kaybettim, sigaraya başladım ve sonunda "alaylı" oldum. meslek lisesinin bana sağladığı onca boş zaman sayesinde java'dan c#'a, veritabanından elektroniğe pek çok alanda birçok proje geliştirme şansım oldu. Bana kazandırdığı çoğu üniversite mezunu ve yıllardır çalışan iş arkadaşımdan, hatta anadolu lisesinden çıkıp bilgisayar mühendisliği okuyup arkadaşlarımdan daha fazlasını kazanandım.
sonuç olarak gitmeseydim hayatım bambaşka olabilirdi. bu hem iyi anlamda hem kötü anlamda. o yol ayrımında verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu, diğer yolu seçseydim şu ankinden ne kadar farklı olabileceğini asla bilemeyecek olmak beni üzüyor. ama heba olan 4 yılımı ve orada yaşadıklarımı düşününce hayatımın hatasını yapmışım gibi hissediyorum. ama mutsuz değilim.