12 sene öğrenim gördük, hadi 12 yi de geç, 4 sene lisede eğitim gördük. Bize dayatılan kurallar çerçevesinde bizim iyi bir yere gelebilmemiz için yapmamız gereken şeyler;

-Hocalara yalakalık yapmak,

-Hocaların dediğini yapmak,

-Hocaların gözünü boyamak,

-...

Hep hoca hoca hoca. Ya öğrenci? Her sabah ailesinin kazandığı (belki de kazanamadığı) parayla sabahın daha en erken saatlerinde kalkıp, vasıtayla/yürüyerek okula giden ve 6-8 saat tahta sıralarda süklüm püklüm oturan, ve üstüne bunamış emekli olması gereken ama zevkine parasına okula gelen öğretmenin kahrını çeken,

"Oğlum! konuşma"

"Oğlum, yaz!"

"Oğlum, çalış"

seslerinin odada yankılanışını duyan, ve yetmiyormuş gibi bu öğretmenin kahrını bir de evde çeken müsveddeleriz. Biz istediğimizi olamaz, sadece öğretmenlerin elinde şekillenen killeriz.

-Bundan çıkış var mı?
-Belki.
-Nedir o?
-Sistem değişecek.

Finlandiya'da adamlar resim çize çize bilim adamı oluyor, biz zütümüzü gibtirsek 90 alamazdık. Diyelim ki gibtirdin 90 aldın iyi bi notla bitirdin liseni. Hukuk kazandın gittin. Akp li olmayınca sen adalet odalarının kokusunu zırnık koklayamazsın.

Dökmüş oldum içimi. Yanan koca bir nesil vardık. Devamı da geliyor.

Not: Resimle konu arasında bir ilişki bulamayabilirsiniz. Sevdiğimden koymuş bulunmaktayım.