-
276.
+14 -1Muharrem çay demlemişti, çaylarımızı alıp dışarıya evin önüne çıktık. Daha güneşin ilk ışıkları yeni doğuyordu ve o saatte bizden başka ayakta kimse yoktu. Çaylarımızı içerken, "Ee abi, sen naaptın, gibtin mi Mürüvet'i?" diye sordum. Muharrem pis pis sırıtarak, "gibmezmiyim, gibtim tabii ki! Hem de nebiçim gibtim, sabaha kadar inlettim valla karıyı!" dedi. Ben de, "iyi iyi, sana da bu yakışır abi!" dediğimde, Muharrem'in koltukları kabarmıştı. Sonra Muharrem'e, bugün kahvaltıdan sonra köye döneceğimizi söyledim. Çok ısrar etti birkaç gün daha kalmamız için. Ama ben, babamlar yarın döneceğimizi bildiği halde, bugün gitmekte kararlıydım. Çünkü burada daha fazla kalırsam başım Şermin'le derde girebilirdi.
-
-
1.
+1Ergenliğimin zirvesini yaşatıyosun bin
-
1.
başlık yok! burası bom boş!