-
76.
+8Gülme krizimiz bitince, Mürüvet, "Ee Harun, sen az çok bizim durumumuzu öğrendin, şimdi de sen anlat bakalım, Nurcan'la neler yaptınız?" dedi. "Valla ne yapalım, gezdik tozduk, konuştuk işte!" dedim. Mürüvet, "Oğlum onu sormuyorum lan, gibtin mi Nurcan'ı?" dedi. Normalde bana bu soruyu başka birisi sorsa ağzını burnunu kırardım, ama Mürüvet'in bunu sormasına sevinmiştim hatta. Çünkü mümkün olduğunca bu ciks muhabbetini sürdürmek ve Mürüvet'i işlemek istiyordum, herşeye rağmen Zeynebi belki gibebilirim diye. Hatta kafamdan Mürüvet'i de gibme düşüncesi bile geçiyordu, ama bu aşamada henüz zor bir olasılıktı bu. Önce birgüzel işleyip, yoklamam lazımdı Mürüvet'i. Onun için ne cevap vereceğimi düşünüyordum.
Mürüvet, "Ee hadi ama Harun! Bak kendin dedin, herşey üçümüzün arasında kalacak diye! Şimdi kıvırma da, kalıbının adamı ol ve anlat!" dedi. Zeynep de heyecanla vereceğim cevabı bekliyordu. Belli ki üçümüz de bu ciks muhabbetinin sürmesi taraftarıydık. Aynadan Mürüvet'in gözlerine bakarak, "gibtim!" dedim. Mürüvet, "Hah şöyle! Zaten gibmedim desen inanmazdım ki!" dedi. Muhabbeti heycanlandırmak için, "gibtim, ama sadece zütten! Nurcan daha bakire, gerisi resmi nikahtan sonra olacak!" diye yalan söyledim. Mürüvet, "Vah garibim, işte şimdi üzüldüm haline, desene amcık gibmenin tadını sen de bilmiyorsun?" dedi. Aynadan baktım ve "Amcık gibmediğimi kim söyledi ki? gibtiğim amcıkları yan yana koysan burdan köye yol olur!" dedim. Mürüvet, "Oha! Çüşşşş!" dedi. Gözleri kocaman açılmış ve elini açık kalan ağzına zütürmüştü.
başlık yok! burası bom boş!