-
76.
+7Halamın yanında Zeynebe, "Ben yarın sabahtan arabayla izmir'e gidiyorum. Okula uğramam gerek. Bir iki gün kalıp döneceğim. Gelmek istiyorsan, Kuşadasına da uğrarız, nişanlını görmüş olursun!" dedim. Zeynep sevinçten uçacaktı, ama nişanlısını göreceği için değil tabii, benimle başbaşa kalacağına seviniyordu. Halam da sevinmişti buna. Zaten onlar da epeydir Zeynebi nişanlısının yanına göndermeyi düşünüyorlarmış. Ama Zeynebin yalnız gitmesinin uygun olmayacağından, yanında kardeşlerinden birini göndermeyi düşünmüşler, ozaman da masraflı olur diye vazgeçmişler. Ben de, bana extra hiç bir masrafı olmayacağını, sabah saat 7:00'de gelip Zeynebi alacağımı söyleyip, ordan ayrıldım. Zeyneple başbaşa kalacağımız anları düşünmekten o gece sabahı zor ettim.
Sabah halamlara vardığımda, Zeynep hazırlanmıştı. Dizkapaklarına gelen bir etek ve üstünde de beyaz bir gömlek giymişti. Başını da çiçek desenli, yeni bir eşarpla bağlamıştı. Zeynebi ilk defa etekle görüyordum, hep şalvar giyerdi köyde. Giydikleri yakışmıştı da, ama nedense suratı asıktı. Ben daha Zeynebe ne olduğunu soramadan, içerden Mürüvet yengem kucağında çocuğu ile çıktı, o da yeni olduğu belli olan bir etek ve gömlek giymişt, başını eşarpla bağlamıştı. "Günaydın Harun, biz de izmir'e geliyoruz! Çocuğun kaç gündür ateşi var, dün kasabadaki doktora zütürdüm, birşeyi yok dedi, ama ben emin olmak için bir de izmir'de bir çocuk hastalıkları uzmanına göstermek istiyorum. Gelmemizin mahsuru yok değil mi?" dedi
başlık yok! burası bom boş!