akşam yemeğinde oturduk sohbet ediyoruz, dolardan başlattım mevzuyu:
ben: dolar 3,5 tl'ye gidiyor baba ne olacak böyle batar mıyız?
babam: yok oğlum, bizim dolarla işimiz mi var borcumuz mu var? biz almayız, satan düşünsün. ehehehehe.
ben: e cebindeki sigara bile dolar baba nereye kadar almayacaksın?
babam: tütün sararız öyle içeriz.
ben: petrol mesela? onu nasıl yapacağız?
babam: bir şey olmaz oğlum almayız olur biter takma kafana sen ya.
ben: dış borçları var ülkenin o ne olacak?
babam: borcumuz mu varmış bizim?
ben: yok ebesinin amı ali sami.
babam: e dış borcumuzdan bahsettiğin kadar onların bize borcundan bahsetmiyoruz?
ben: nasıl?
babam: biz de ürün satıyoruz oğlum. rusyaya sebze satıyoruz onların da bize borcu var.
ben: e ama baba sanayi ürünü...
babam: ya sen bakma, doların yükselişi abd'nin çöküşü demektir.
son lafını koyar, ben mavi ekran hatamı veririm babam salona geçer.
işbu babamın ekonomi hakkındaki düşünceleri büyük ölçüde izlediği televizyon kanalları(a haber, trt haber, habertürk, ntv haber vs) çerçevesinde ve sanayideki insanlarla olan etkileşimiyle şekillenmiştir. 100 bin tl civarı kredi kartı borcu olan, kiracı olan esnaf babamın gelecek hakkındaki düşünceleri böyle. yazının başında düz akpli vurgusunu yapmıştım bakın fanatik kesimden değil yani.
benim bu çerçeveden çıkardığım sonuç şudur ki akp seçmeninin uyanacağı zaman hiçbir zaman olmayacak. güç kimin elindeyse, medya kimin elindeyse, onlara ne gösteriliyorsa onlar o yöne hareket edecekler. çobanları uçurumu gösteriyor, uçuruma doğru sürüce hareket ediyorlar. bunun adı doğal seçilimdir. umarım en dibi görürüz, gram acımam. ben de alt-orta kesimde yer alan birisi olarak bundan etkileneceğim ama olsun, ben yanmaya razıyım yeter ki akçomarların o uçurumdan inişlerini göreyim.
https://galeri12.uludagso...C3%B6zl%C3%BCk_681006.jpg