+117
-2
Gece herkes uykusuna çekilmişti ama benim gözüme uyku girmiyordu... O şey her ne ise buralardaydı , varlığını hissedebilirsiniz... Bir cinin yakınlarınızda olup olmadığı zaman zaman oldukça kolay anlaşılır...
Evde anlamsız sesler duyuyordum... Sanki eşyalar kıpırdıyor gibi... Cinlerin enerjisi ve kuvveti vardı... Objelere dokunmayı severler.
Sanki odanın içinde birisinin beni izlediğini hissediyor gibiydim... Odadan dışarı çıktım.
Evin içinde 1-2 tur attıktan sonra bahçedeki tuvalete doğru yürüdüm.
Eve bir de dışardan bakmak istedim... Baktığımda gördüğüm manzara yine aynıydı...
Pencerenin önünde bana kin ve nefret dolu gözleriyle bakan Sedef'i gördüm... Başımı başka bir yöne çevirdim... Tekrar sinirlenmişti , hızlıca cama vurdu.
Bu sefer vazgeçip , gözlerine doğru baktım... Sedef'in gözleri değildi... O , her ne ise yine Sedef'le uğraşıyordu. Camları patlarcasına yumrukluyordu , sesleri duymuş olacak ki Defne'nin odasının lambası yandı... Yanıma doğru gelmeye başladı , o yanıma geldikçe pencere önündeki şerli geri adımlar atıyordu , sonrasında gözden kayboldu.
"Ne oldu ? Uyku tutmadı mı ?" dedi... Gülümsedim.
"Yine vuruyor değil mi camlara ?" dedi... "Sık sık yapar mı ?" dedim... Eğer o her ne ise kardeşini bu evden çıkarmak istediğini , Sedef'i hastaneye zütürürken bile korktuklarını söyledi...
Bu sorunların hepsinin geçeceğini söyledim... Defne yine sigarasını yakıp eve baktı.
"Onu öldürecek misin ?" dedi... "Cini mi ?" diye sordum... Evet dedi.
"Bir cini öldürmek Allah katında bir insanı öldürmek gibidir... Ayrıca onun da bir ailesi var... Bu bir kan davası gibi nesilden nesile gider." dedim.
Sustu... Havanın aydınlanmasına az kalmıştı , sabah ezanı okunmuştu...
Bu dakikadan sonra o şerli , Sedef'i bir nebze de olsa rahat bırakırdı... Defne 1-2 saat uyumaya , ben de namaz kılıp kitap okumak üzere odalarımıza gittik.