-
476.
+26Nejat amca Küçük bir adım, hiç hareketsizlikten iyidir. O adamı bulduğumda kimin için ne yapıyorsa öğrenicem. dedi. Şaşırdım. Kızının hesabını sormayacak mısın? diye sordum. Kızım çoktan hayatına veda etti ve ben daha büyük tehlikeleri önlemek zorundayım. Önceliğim bu dedi ve çıktı. Delirmek üzereydim. Kızının intikamı herşeyden önce gelmeliyken o dünyadaki diğer herkesi önemsiyor, kızının olayına ise olmuş bitmiş gibi bakıyordu. Bu beni sinirlendirmişti. Birden gidip boğazını sıkma isteği geldi içimden ve nefesim hızlanmıştı. içimden Noluyor lan? derken birden nefesim düzeldi ve düşünce kafamdan silindi. Gözüm günlüğe takılıp duruyordu. Kalkıp okumaya karar verdim en sonunda. Günlüğün ilk sayfasını çevirdiğimde diğer sayfaların yırtık olduğunu gördüm. Ara ara yerler var diğer yerler ise koparılmıştı. Okumaya başladım..Tümünü Göster
'' 5 sene önce konuştuğum Faruk birden ortaya çıktı. Onla olan herşeyi silmiştim. içimde hiç bir şey kalmamıştı ona karşı ama o bunu anlamıyordu anlaşılan sürekli farklı numaralardan arıyor. Bunu kaan'a söylemem gerekiyor ama başını derde sokmak istemiyorum.
Faruk artık eve dönerken yollarıma çıkmaya başladı. Korkuyorum ancak Kaan'a zarar gelmesindense böyle idare edebilirim.
Bu gün faruk boynuma bir bıçak dayadı ve kaandan ayrılmazsam önce beni sonra da onu öldüreceğini söyledi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sanırım sonunda oda hastaları gibi delirmişti.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve boşluğa bakakaldı. içimde günlükteki kelimeler yankılanıyorudu. Faruk.. Faruk ! boğazıma bıçak dayadı. !.. Hastaları gibi delirmiş !.. o an aklıma yaka kartı geldi. Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Faruk GÜNAY normal bir sesle Hasgibtir! dedikten sonra deri ceketimi alıp hemen okuldan çıktım ve koşar adımlarla hastaneye doğru yola çıktım. Kollarımın ve bacaklarımın şiştiğini hissediyordum. Öyle ki öfkeden resmen burnumun içi yanıyordu. Hastaneye gizli gizli değil öylece bodoslama girecektim. Mesele intikamsa herkesten alacaktım. Hastanenin duvarından girişine doğru giderken dayanamayıp duvara zıpladım. Çıkıntıya tutunduktan sonra ikinci atlayışı yaptım ve bahçenin içine düştüm bi kaç taklayla. Adımlarımın hızını değiştirmeden hasteneye doğru giderken sağ çaprazımda bana bakan bir hasta bakıcı vardı. Beni tanımıştı ki gözleri açılmıştı. Bana doğru koşmaya başladı. Ellerini açmış üzerime koşarken göğsüne bir tekme attım ve 2 metre geriye doğru yuvarlandı. Herkes bize bakar olmuştu. Hastane girişinin merdivenlerinden çıkmaya başladım ve 2 hasta bakıcı acelece çıktı etrafa bakarken geldimi gördü ama önce davranmıştım birini yakasından tutup duvara vurdum. Diğeri arkamdan gelirken zaman yavaşladı yine. Dirseğimle tam alnına vurdum ve o garip çatırdama yine geldi. Zaman normale döndü adam gözleri dönerek yere düşerken önümde duvarda olana bir yumruk atıp hastanenin içine girdim. Hastane boş gibiydi. 3. kata çıktım ve tam doktorun kapısının önündeyken bir ses geldi. KAAN BEY ! Azraydı bu.
Doktor odasından çıkarsa nede olsa görürdüm. Azraya doğru yöneldim. Neden burdasınız? Ayrıca normal gömlekle baya yakışıklı olmuşsunuz diyerek yakamı düzeltti. Bu sakinliği beni rahatsız etmişti ama önemsizdi şuan.. Tekrarladı Neden geldiniz tekrar buraya? dedi.
Kafamı doktorun odasının kapısına çevirdim..
intikam için.. ''
başlık yok! burası bom boş!