+97
-4
Madem 2 4 kişi okuyor;
32 dikişin sabahında hala sarhoştum. O gece eve gitmemiştim zaten yenerin evinde kalmıştım ki zaten evide boştu. Ailesi kütahyadaki hastalanan dedesinin yanına gitmiş, yener şimdilik tek kalıyordu. Bi bakıma ona güvenerek de o kadar içtiğimizi söyleyebilirdik. Ertesi gün pazardı öğlene kadar yatmıştık. Benim eve gidip gözükmem kaçınılmazdı. Ne yalan söyleyeceğimi şimdiden düşünüp yenerle beyin fırtınası yapıyorduk. Bir hikaye uydurduk (onu es geçiyorum çok uzun). Sonra eve geçip hesaplaşma vaktinden sonra uyumuştum yine. Sabah olduğunda okula gidip-gitmeme arasında bugda kalmıştım ki git diyen yanım ağır basınca gitmeye karar verdim. Okula geldiğimde sol kolum sargılı bir şekilde sınıfa girdim. Sınıf benle bu kez daşşak geçmeyip adamakıllı sormuştu "koluna ne oldu" diye. Meliste oradan beni izliyor, yanıma gelmiyordu bile. Hiç gibinde değil gibi duruyordum ama sanki gibindeymişim gibi de bir his vardı içimde. Arkadaşlarımın benle ciddi bir şekilde ilgilendiğini görünce zütüm az da olsa kalkmıştı. Yenerde yanımdaki kalabalığı dağıtmaya uğraşıyordu ki biliyordu benim hala iyi olmadığımı. Melis ile göz göze gelmek için can atıyordum. Hayırdır lan dıbınakoyayım? Ne bu özgüven diye içimdeki şeytan bağırıyordu bana. Kes sesini oç diyip melisin gözlerine kitlendiğim o an bana baktı. Bakıştık artık yanıma gelmesen olmaz, koskoca sınıf arkadaşıydım ben onun. Kalabalık dagıldıltan sonra melis yanıma gelip "ne oldu naptın koluna" gibisinden birşeyler saçmaladı. Onu sen yaptın huur çocuğu diyemedim, çizildi dedim. "Aç, görmek istiyorum " dedi. Ucundan lacivert renkteki dikişleri göstermemle, iğrenerek "tamam tamam ıyy kapat" diyip oradan uzaklaştı umursamaz bir tavırla.
içim kan ağlıyordu