Olay 1990 yılında bir askeriyede başıma geliyor. Okuduktan sonra emeğe saygı olarak beğenin.

" Merhaba, öncelikle bu hikayeyi anlatsam mı bilemedim 26 yaşindaydim şuan 36 yaşındayım. Ama anlatmak istiyorum. O zaman askerliğimi Van'da yapıyorum.
Tabi şuanki gibi bakım onarım yok, bakımsızdı askeriye. Birazda iki dağın arasında bir yerdi. Bir gün, nöbet sırası bana geldi. Kule, zifiri karanlık bir yerde, karşı tarafta bir köy vardı. Terkedilmiş, o zamanki açlıktan ve şartlardan dolayı. Hava soğuktu ve acayip donmuştum. Gözlerim, soğuk havanın etkisiyle kapanıyordu. Sınır tellerinin oradan bir kadın gördüm, yanına yaklaştım ama koşarak kaçtı benden. Euzu Besmele çekip tekrar kuleye çıktım. 800 metre ya var ya yoktu köyle askeriye arasındaki mesafe. Ancak köyden sesler duyuyordum.

Pgibolojik mi bilmiyorum ama sürekli bebek sesleri felan geliyordu kulağıma. Başka şeyler düşünmeye başladım. O sırada yaşlı bir amca yoldan geçiyordu gözüm ona takıldı, elinde gaz lambası, önünde iki tane koyun dağın kenarında olan sulak yere zütürüyordu büyük ihtimalle. Tellerin yanına kadar indim, ama gözlerime inanamadım, koyunlar yoktu ama amca gitmeye devam ediyordu. Hemen kuleye döndüm.

Nöbetim bitsin diye dua ediyordum. Aradan 5 dakika ya geçti ya geçmedi 8-9 tane köpek havlaya havlaya o amcanın peşinden gitti. Aradan 1 saat geçti aynı amca tekrar o yoldan geçiyordu, ona bağırdım, bana eliyle sus işareti yaptı ve yürümeye devam etti. Gaz lambasının ışığıyla gördüğüm kadarıyla bir çok gölge tarzı yada çarşaflı birileri onu takip ediyordu. Neyseki nöbet değişimim gelmişti, arkadaşa dikkatli olmasını söyledim ve oradan koğuşa geçtim. O sırada bir bağırış koptu, hemen benim nöbet tuttuğum yere geldik, arkadaşımız yerde kıvranıyordu, gördüm mördüm sayıklıyordu. Hemen revire getirdik. Gözleri kendi gözlerine oranla büyüktü. Bizim sivaslı bir kardeşimiz vardı, Kuran-ı Kerim'i sular seller gibi biliyordu.

Çağırdık onu, okumaya başladı. O, okudukça bizim arkadaşımız daha çok bağırıyordu. Böyle olmaz diyip hastaneye yerleştirdiler. Cin musallatı olduğunu öğrendik, bir kaç tane hoca arkadaşımızı okuyarak iyileştirdi. Hava değişiminden sonra bize herşeyi anlattı. Hocalardan öğrendiğini anlattı. Aslında o köy cinlerin sahiplendiği köymüş. O gördüğüm amca felan hepsi cinmiş meğer. O gün herkese muska dağıtıldı. Nöbete o şekilde çıktık ve Elhamdülillah hiçbişey başımıza gelmedi. Ve o günden itibaren hepimiz namazımızı esirgemeyiz. "
Okuyun o kadar yazdım