-
251.
+8Alkış sesleri duyuyordum.. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı açmakta zorlanıyordum..
Hadi ajan ! Sabaha kadar seni bekleyemeyiz. dedi birisi ve ardından kahkaha sesi duydum.
Gözümü zar zor açtığımda bir sandalyeye bağlanmıştım ve karşımda o Türk ajanı duruyordu yanında da iki tane IŞID askeri.
Şaka mı bu? Gerçekten benim için senin gibi bir çömezi mi gönderdiler? 200 askerimi öldürüp beni kamptan kaçıracakmış hahaha ! Gerçekten bu bi şaka olmalı dedi. Halen gülüyordu. işte karşındayım. El-Resai.. Ne yapacaksın?
Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Nasıl yemiştim bu yemi? neden sorgulamamıştım kimsin necisin kimin emrindesin diye? Sanırım haddinden fazla dikkatsiz davranmıştım. Kolyem saatim ve saatim çaprazımdaki masanın üstünde duruyordu. Salak gibi herşeyimi söylemiştim bir de adama. Artık yakalanmış olmam umrumda değildi. Böyle bir acemilik yaptığım için ölmeyi hak ettiğimi düşünüyordum.
Şimdi ya bana bütün orginazsyonu, başındakileri herşeyinizi anlatırsın yada ben tırnaklarını sökmeye başlarım hangisi? Elinde bir pense tutuyordu..
başlık yok! burası bom boş!