Abi bizim bu Tayyip var ya, imam hatipteyken bi kaza geçiriyor ve yatağa bağlı kalıyo ve hatta konuşamıyor bile çocuk sadece etrafı izliyo mal mal. Annesi bir süre sonra dayanamayıp terk ediyor evi, haliyle babası işi gücü bırakıp Tayyipe bakmak zorunda kalıyor. Yani bizim şu ana kadar gördüğümüz ülke Tayyipin kafasından geçenler, biz bir hayalin parçasıydık aslında başından beri.

Mesela Davutoğlu; okuldaki en sevdiği arkadaşı, o yüzden hep güler yüzlüydü o.

Bak yine okulda kızların sınıfından başı örtülü bir bacımızla çok samimilerdi ve her teneffüs bahçede buluşurlardı, o yüzden hayalinde her mitinge zütürdü Emine Erdoğanı.

Ya da okulun müdürü Fethullah Kısabacak. Bunları her bahçede görüşünde Emineyi sınıfa yollayıp Tayyipe ‘ Allah o kıza değen ellerini kurutsun’ diye beddualar edip tokatı patlatırdı buna. Sonra Fethullahın il dışına tayini çıkmıştı galiba.

Okulun bin ve yakışıklı çocuğu Deniz. Hatta bi ara Emineye de yavşamaya başlamıştı da ağzının payını vermişti Tayyip. Bir gün tuvalette birini giberken mi ne yakalanmış, liseden kovmuşladı piji.

En sevdiği ders hatim indirmeydi mesela. Hocası da Necmiydi, oğlum sen ilerde büyük adam olacaksın diyip dururdu buna, çocuk sakat kaldı amk.

Tüm hayatı bir oda kadardı Tayyibin, ve odayı istediği gibi hayal ediyodu…