izin
1 haftalık moral izninin verilmesi herkesten çok Güray'ı sevindirdiği kesindi.
Memlekete gelmiş olmanın sevinciyle birlikte kendi içimde ki
kavgayı tekrar başlatmıştım.
Sabiha Gökçen hava-limanına vardığımızda saat akşam 19.00 civarındaydı.
ilk önce eve geçecek, sonra da arkadaşlarımla buluşup hasret giderecektim.
Ailem dahil tanıdıkların hepsi beni normal piyade sanıyordu ki özel kuvvetlerde
çalışıyorum demek bizlere aykırı davranıştı.
-"Beyefendi buyrun valiziniz"
-"Aa teşekkür ederim iyi akşamlar"
-"iyi akşamlar"
Bir garip olmuştum;5-6 ay sonra ilk defa sivil ortama tekrardan uzun olmasa da
7 gün dahil olacaktım.
Çıkış kapısında dışarıda ki soğuk havanın yüzüme vurması;bir hasretin bitmesine
işaretti. Annemi-babamı ve özlemem dediklerimi bile özlemiştim.
Taksiye binerek abimize adresi belirttim.
Taksiyi kullanan şoför benden yaşlıydı belli;ekmek parasının peşinde
bu yaşta da çalışıyordu.
Arabanın içinde kısık sesle radyo çalıyordu ya da CD bilmiyordum.
Çalan şarkı Müslüm babamın "geceler"parçasıydı.
Susmayı tercih ettim;bazen dinlemek hele ki müziği dinlemek
çok şey anlatıyordu.
-"Nereden geldin yeğenim?"
Bu soru samimi bir şekilde memleketimin bir insanının sorusuydu,
-"Ankara'dan abi"
-"iş için mi geldin buraya?"
-"Yok abi aile burada"
-"Kazasız belasız teslim edelim o zaman"
-"Eyvallah abi"
...
Kısa süren sessizlik ve
-"Sen nerelisin abi"
-"Memleket Diyarbakır yeğenim ama işte geçim sıkıntısı, işsizlik
bir de terör bizi 1995 yılında buraya attı, Allah'a şükür burada
yiyoruz, yediyoruz.okutuyoruz."
-Maşallah abi;kaç çocuk var?"
-"Ellerinden öper;3 tane"
-"Maşallah abi"